Zennehar Yılmaz Şiirleri - Şair Zennehar ...

Zennehar Yılmaz

Yine gecemin kovuğundan çıkardım hayallerimi Firarda uykular göz kapaklarım kapalı dalıştayım Serzenişin kıyamında 7/24 nöbetinde kıyamındayım Kurutup sakladığım yapraklardan demlediğim, Bitki çayımı yudumluyorum… Işığım sönük bir iki dal sigaram bir demlik bitki çayımla, Düşlerimle ısıtıyorum donuk buz tutası gecelerimi Kimsesiz sessizliğin yalnızlığın saltanatındayım. Şafak kaçkınlarını sorup aramaktayım Perdemin arasından gözüme sokak lambası çalıyor Büyüsünü bozuyor rüzgârın kıpırdanışıyla Radyomda hafif kısık bir tonda şarkı, Notalarının tıngırtısı ilham verir gibi Arıyorum, arıyorum, arıyorum ama yok Öylesi saklı ki uykular, rüyalar. Hayallerim bile bölük, bölük kesik, kesik Yine titriyorum siyahında gecemin Neden hiç ses yok ıssız karartılar arasında Suçu neydi gecenin neydi ki zifir karanlıklara tutsak olmuş Günahı ne yoksa hayalperestlere perde çekmesi mi buna sebep, Yoksa yıldızlarını saklayan sabahlara kesilen faturası mıydı? Katran karası zifir gibi tenine değesi çıkaramadığım zifir karası gibi… Zennehar Yılmaz

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Düşündükçe düğüm, düğüm olmuşken düşlerimdeki kaygılar Soluksuz kalıyor iç çektikçe içimde yaşattığım derin sancılar Yok, böylesi bir savaş haykırışı boğuk kesik duyulmuyor yalvarışlar Ezik bağrımın bir yanı sönük umut ışığımın ansızın parlayan farı Kopuyor birer. Birer kenetlenmiş ellerdeki parmaklar Sarmalar gibiydi hani kopmamacasına bağlanmıştı değerlere Kırık parça pençik gözümden akan yaşlar bile değmez oldu yanağıma Kuruttuğum bayat ekmekleri ıslatıp yemek gibiymiş düşsüz yaşam Atıklardan topladığım karton kutulardan sac yapmak gibiymiş hayat Topluyorum dağıttığım parçaları sesleniyorum hayata Dile getirmekten korkuyorum ansızın sövmeler dilimin ucuna düşer gibi Ya hayata küfreder gibi yaşamak ne anlam katacak düşünüyorum da Neden umutsuzluğu davet ediyorum her akşam ıssız masama Neden güneşe bakarken göz yumuyorum korkuyorum alıcılığında Ya yakıcılığını hissetmek zor mu ya da korkaklık mı? Kara bulutlar gibi gelişler yok mu sağanaklar gibi Kıyamıyorum yine korkularım incinir diye Saflık mı yoksa cahillik mi yâda ödümün patlaması gibi bir şey sanırım Kefensiz girmekten korkan mevta gibiyim mezara Ya kefensiz yatan onca yiğitler hiç düşmüyor mu akıllara Yalvarış yok mu artık dilimde ellerim neden yukarı kalkmaktan aciz Bir tek dilek yetmez mi istenmeye bu kadar inançsız mı gönüller Kopmuyorum var mı daha ötesi artık yok yıkılmak kırılmak incinmek Kime kimden neden niyedir bu koy veriş İnat değil mi ruhumdaki karanlık krallığa gaz döküp aydınlatmaz mıyım? Olumsuzluğu kaldırıp kenarlara atmaz mıyım? Metrelerce kar yağmış gibi yığın, yığın olan duygusuzluğu İçimden söke söke koparıp boşluklara sokmaz mıyım? Dile gelsin cümleler teni değsin iğneler yaralar derin olur Devası zor bulunur ellerim dua dolu yaradan görür kabul olur

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Yüreğime nur olaydın beni kuruyup kollayaydın Gözlerindeki buğuya bakıp öyle kaybolaydım Ölüm geldi dayandı yürek birden uyandı Hayalleri kefenleyip bir mezara koyaydın Sebepsiz kopan fırtınasın ömre düşen Sallanırdık her gecenin karanlık gizeminde Esir olduk gidiyoruz azgın ruhun tünelinde Allayaydın pullayaydın gözlerimi dağlayaydın Esiriyim sözlerinin kulak verip duymayaydım Zennehar yılmaz 05.05.2012 19:40:14

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Anam sözünden çıkmadım Çıktığımda hep ağladım Ne kadar çok haklıymış Yaramı saracak gerçek dost bulamadım Anam ver elini öpeyim Dinsin içimde acı sızı Ben nasıl kaybetmişim Öğütlerini dizi, dizi Bırak rahat öleyim Hakkını helal eyle Gözlerim ağlamaklı Arkamdan dua eyle Belki üzdüm ağlattım Dünyada anam seni Kıymetin bilmek için Ölmek mi gerekliydi Ne sen ağla nede ben Haklar olsun hep helal Cahilliğim çok büyük Bir merhamet de sen eyle Anam gözünden yaşın Kuluyum kölesiyim Belki de geç kalmışım Helallik almak için Gömmeyin sakın beni Anam beni bulmadan Görsün de bir koklasın Toprak beni sarmadan Zennehar yılmaz 14.05.2012 22:11:59

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Bir insan kaç kere ölür? Can bedenden çıktığında Umutlarını yıktığında Gözünü kapattığında Hayallerini sattığında Kapılarını kapattığında Sen kaç kere ağladın Kendi dünyanın sahne perdesinde Birer, birer biriktirdiğin Ayrılık şerbetini yudum, yudum İçine akıttığın da Umuda yelken açıp boranların Param parça ettiği Umut sandalının yok oluşuna Şimdi aynalar karanlık, Yudum, yudum içtiğin Sevda pınarların zehir zıkkım Dününe bıraktığın Karartılarının gölgesi çalmış Yarınının aydınlığını Dilin lal olmuş Hesap sormaya hecesi kalmamış Hayalleri çöllere sermiş Bir sağa bir sola savrulur Serapsız kızıl güneşin yangınında Ölümü tatmak belki daha acıdır Ama sevdanın maktulü olmak Bir ömrü gözyaşlarıma bedel saymak Varlıktan yokluğu çoğaltmak işte…

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Bu zamana kadar ağladıklarım gün gelir benim için ağlarsa kurak çöllerde kuru bir kum tanesi kalmaz. Dostluk yağmuru ıslatmıyorsa seni üzülme sakın sadece şemsiyeni kapaman yeterli olacaktır… Bakma elin haline baktırırsın halına öyle bir an gelir ki güldüklerin damlar senin postuna... Gözlerini açtığın vakit önce kalbini bir gözün önüne al bak nasıl rengi ona göre gör karşındaki dengi… Bakma elin haline baktırırsın halına öyle bir an gelir ki güldüklerin damlar senin postuna... Gözlerini açtığın vakit önce kalbini bir gözün önüne al bak nasıl rengi ona göre gör karşındaki dengi… Karadeniz’in niye bu kadar nemli olduğunu düşünecek olursan gözlerimden akıttıklarındandır… Görmüyor gözlerim belki seni tutmuyor ellerim, bir yerlerde nefes aldığını bilmek en büyük sevgi yüreğimde duyamasam da sesini iki tuşun ucunda olduğunu bilmekte yeter içimi serinletmeye... Özlenesi bir varlık olduğun için hayatımda rabbime bin şükür... Tattırdığı için senin özlemini tebessümünü, hüznünü, esprini, kıyamayışlarını, insanlığını, değersizlere değer kattığını, bana da nasip etti ya seni gece gün ellerim havada kalsa duada az gelir sevgimi deniz yapıp dalgası seni bana bir gün getirsin... Yazana değil yazdırana bak yürekteki sazı çaldırana bak gözlerimde perde oldun aralayıp güneşi çaldırana bak doğurmuş iyi ki annen seni Allah ömrüne ömür katmış senin sanki bana bir umut ışığı yapıp ömrüme ışık tutmuş seni Zennehar yılmaz 21 Mayıs 2012 Pazartesi

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Sen hiç yemyeşil bir çayırda
Yürüdün mü yalın ayak korkmadan
Dökülmüş gülün dikeni
Değer ayaklarına diye
İşte ben yemyeşil çayırlarda
Yuvarlanarak büyüdüm

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Gölge olma güneşe Vursun kurutsun beni Düşme deli gönlüme Sevip unutur seni Açma çiçek dal kırık Kalırsın boynu bükük Yüreğim sevdalanmaz Fidanı çoktan eğik Kuruttum dağ çayını Hasta olur içerim Sevdalığa düşünce Ben kendimden geçerim Çiçeğin acısıyım Hem de sancılısıyım Sevenlerin gönlüne Dert dökme hancısıyım Baktım dağa doğacak Ay gene parlayacak Gündüzden yananlara Gece merhem olacak Zennehar yılmaz 18.05.2012 00:03:45

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Basit olsun bırak sözlerin
süsleme çıktığı gibi kalsın
ezberim olsa da karagözlerin
yüreğime bırak ağlasın varsın…

Değişmez aşktır tarihçesi

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Düne mazhar olmuştun ya
bu günü ziyan ederken kime sordun
sana bu lütfü sunan kimdi
sen kime isyan edersin be insan

Günaydın derken güneşe tebessüm ettin ya

Devamını Oku