Bir yüreğe vurgundum yıllar yılı derinde,
Ben ki yalnız dost idim sevdanın kaderinde…
Yorgundum hasretinle kavgalardan çıkmıştım.
Her şiiri bin defa yüreğimde yakmıştım…
Bağrında aşk büyütür efsunlu anılarım,
Gönlümün kıyısında uyanırsın her sabah,
İsminin ilk harfiyle tutuşur dudaklarım,
Sitemkâr dualarda seni anmaktır günah…
Nerde bir ayna görsem içinde tenha yüzüm,
Sus! sakın konuşma,
Uzat bana ellerini,
Bir gül bırakayım avuçlarına.
Tutma sakın kendini, ağlamaya başla.
Ağla ki; seninle aksın zaman.
Seninle başlasın vuslat geceleri.
Vuslat mevsiminde, yâr baharında
Seni benden alıp gitti ayrılık…
Neşe dünde kaldı, uhde yarında
Bugünü zehrine kattı ayrılık…
Sus dedi, hasreti câna bıraktı.
Yakışmaz takvimlere dert karası sensizlik.
Her yanımda bir melâl her yanım kimsesizlik.
Tebessüme muhtaçken çizgileri yüzümün,
Rengi hep kan kızılı can artığı güzümün…
Ağlamak bir umuda tutunmaktır yeniden,
Ağlamak bir yüreğin sustuğu anda başlar.
Her anıyı ahh ile koparırken yerinden,
Dökülür yanağıma kezzap misali yaşlar…
Derûni bir duygudur, kelâmına susamak.
Sen miydin gururuma bırakılan tebessüm?
Sen miydin adı hüzün, yüreği melal kokan?
Yıllar var hiç görmedi, aynalara küs yüzüm.
Benim gözleri isyan, gönlü ihtilal kokan…
Mağrur bir intihardır saatler gözlerimde,
Vuslatına meftundur yanarken tende yürek,
Ayrılık fermanını yazmış yine şehriyar,
Zindanlardan ziyade bana bir sehpa gerek.
Ağacı yâr, urganı yâr ve hatta celladı yâr…
Bilmem ki sükûtumla kuşları mı incittim.
Her anım acıyla, gamla geçse de.
Her nefeste seninle yaşayacağım.
Her nefes gönlüme acı verse de.
Seni içimde bir ömür taşıyacağım…
Gelmesin, istemem mutluluk bana.
Budadığın her daldan kan damlıyor gönlüme,
Rengi kızıl gülleri kesme sakın bahçıvan.
Alev rengi geceyi yakıp gittin ömrüme,
Bilesin ki; bu bağda mahşer yakın bahçıvan…
Onsuz geçen geceler kan doğradı sabrıma,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!