İbadet de özgürlük de haktır,
Zorbalıkla olmaz hakikate varış.
Sen önce kendi kalbine baktır,
Çürümesin içindeki karış karış.
Sen mi tuttun cennetin hesabını?
Ey rüzgâr, ses verip estikçe derin vadilerden,
Sümbül yekpare oldu artık, o yadigar mâzîlerden.
Nahoş rü'yâm güžzar, kışın ebedi yatmaktadır,
Koruk vesileyle hâtıralar, ameller viran hânüman.
Kadehimde taksimden gece.
Yosun tutmuş enkaz içinde?
Yontar ustalığın yalnızlığını,
Denizin azgın kıvraklığını,
Çöplüğe baka baka.
Dalgalan şanlı hilâl, gökte yerin pek yüce,
Kavimler titrer iken, kim bozar azm ü aşkını?
Bize öz yurdu veren destana minnet mi eder?
Şimdi fersah aşan bulamaz, o kudretli başını.
Medeniyetim torgom, kadınımın oğlu hayk,
Bir avuç kete ve yapaylıktan uzak tuskilerin.
Mavi, sahillerin kemiğinden fırlamış yayın kayıkçı,
Akdeniz, buzdan tanrıçası etugen eke ile konuşuyor
Duyuyorum, söylemiyor çünkü benimle:
Her mazeret bir başka kefaret sanırsınız
Gecenin enkazını günle örmeye mecbur mu
Sisler çökmüş bir limanda demire adımlarsınız
Göz ucuyla bakarsınız rıhtıma bağlı kolay mı
Yeni bir yolculuğa çıkmak imkânsız korkarsınız
Kısır döngü artık safi eşitliğimiz,
İhtiyarlıkta köşeye atılmamak,
Usulca bahara varır gibi yaşlanmak,
Huzuru hakkın bilmek.
Sırtını dayarsın koca çınara,
Ama bilirsin ki sen de bi’ dalısın onun,
İlâhî, ver o ilhamı ki, gönlümde bugün,
Sana layık bir eser yükselerek bulsun yönün.
Beşerin tacıdır maksudum, silinsin bu özün.
Hakk’a hizmettir ancak, perişan benim kalemim.
Sefalet, saltanat kurmuş gözlerinin ardında,
Çıkıp gidersin bir sabah, tek çivi kalmaz toprağında,
Düşünce, parmaklarını birer zincir gibi sarar.
Kendini bulmak, fbaşka her şeyin parçası olmak,
Bir dost, düşman kurşunuyla, çürümek hürriyetidir.
Yüzüm yok artık billur yuvalar gibi sarkıyor,
Kibir budalası adem, enerjiden ibaret tanrı.
Alnımda yanan kolye: denizi kalav, yıkanıyor,
Bilincim isyanım sezaryenden itatsiz sanrı.
Tırnaklarımda kan, ezilmiş saatlerin zamanı var,
Gönlünüze sağlık ben şiirlerinizideki üslubunuzu beğendim. Ayrıca bir ünal kardeşimiz de Altındağlı imiş, siz de, ben de Benimki Altındağ da doğmuşum, eskiden oturduğumuz yer Karakolun yanında idi, şimdi ne oldu bilmiyorum.