Ekmeği kutsal yapan
'Buğday' mucizesidir.
Güneşin sonsuz sabrı
Ve toprağın analık özverisidir.
'Buğday', İlâhî gücün yüce felsefesidir,
Yaratan'ın kuluna rızk olan nefesidir.
HÜZZAM
Titriyor sahipsiz, öksüz ellerim,
Gökte, yalnız kalmış güneş üşüyor,
Kirpiğimde donmuş yılgın anılar,
SESİM VARMAZ SILAMA... (Bu şiir, hece vezniyle yazılmamıştır)
Benim başım hep gurbette, sevdiklerinden uzak,
Sılam ise yüreğimde yaşar ömrüm boyunca.
Arasında nice dağlar, tepeler, nehirler var,
Ben sevgimi söylerim hep, sesim varmaz sılama...
KIRINTILAR
*)
Gerçekte, salt çirkin olan hiç bir varlık yoktur.
İnsanlarda hayvanlarda, bitkilerde, hattâ cansız varlıklarda, yaratılmış her şeyde güzellikler vardır.
Ancak bizler, ilk bakışta güzelliklerini göremediğimiz, anlayamadığımız şeylere, ondaki güzelliği aramak, görmeye çalışmak yerine, ÇİRKİN deyip geçiyoruz....
ŞİİRLERİMDEKİ HÜZÜN
Bütün şiirlerimi kaplamışsa hep hüzün
Sanmayın hepsi benden, hepsi benim kederim,
Gizli bir derdi vardır, mahzun bakan her yüzün,
Derdini paylaşırım, kendime dert ederim...
BİR ŞARKI YAPSAM SENDEN
Varsın gönül bir daha gözlerine râm olsun,
Mey sevdâ ise doldur, câm üstüne câm olsun.
Ellerimin yemini dururken ellerinde
Bu yeminden dönersem. can bana harâm olsun...
BİR HAZAN TBLOSU
Dil hâmuş, dîde giryân, gönül mahzun, şikeste,
Bütün renkler kaybolmuş, âfak meş'um bir siste.
Ne gülistanda gül var, ne seherde bülbüller,
Gül, kurumuş vazoda, bülbül suskun, kafeste...
Bu, rakıma mehtabını meze yaptığım,
Bu, rüzgârında, teninin kokusuna yandığım şehirde
Seni çokca mı koyuyorlar kadehlerime,bilmem;
Bir başka sarhoş oluveriyorum...
Tedirginse soluklarım, bir 'K' takılmıştır gırtlağıma,
İLÂHİ HENDESE
Yetmiş sekiz basamak çıkış, nefes nefese,
Meğer varmak içinmiş, bu karanlık kafese.
Ne tanıdığım âlem, ne alıştığım güneş,
Hasret, eski dostlara ve âşinâ bir sese.
DİLEK
Öyle bir dünyam olsa ki,
İçinde yalnız sen olsan
Ve öyle bir 'sen' olsan ki,
İçinde bütün dünyam olsa...
Hoşgörüsü ,pınarlar gibi akar şiirin duvağından ;uçar bir kızın sinesine konar ,bir oğlan gülümser göğsünde, göğün kuşağından rengarenk sevgiler diziliverir boynuna insanın, Ünal babacığımın dokunuşlarından.Sabah eğilir, suyun çehresinden öper, inci tanesi gibi yaşlar sıralanır gözlerinden güle mera ...
'Öyle bir sen ol ki içimde, içinde hep ben olayım.'.. (*)
Tek bir mısra, satırlara bedeldi. güçlü kaleminizi ve yüreğinizi kutluyorum Sayın Ünal bey
herkese göre bir şiir olmuş... :) :) :) :) :