Ölü kuşlar topladım yağmur bahçelerinden;
Eski güneşlerden kalma parlaklıklar vardı teleklerinde
Ve sevgi kadar sıcaktılar,
Sevgi kadar yumuşaktı tüyleri,
Bir bakış donmuştu gözlerinde;
Yalvarır gibiydiler
Öyle yürekten seslendim ki sana,
Yanık bir türkü çağırır gibi;
Gökte kıvılcım kıvılcım yıldızlar savruldu.
Yüreğimden taştı da yaktığın ateş,
İsmini anarken,dudaklarım kavruldu.
Batı'da 'insan hakları' var,
'Demokrasi','Teknoloji','Zenginlik' var,
İnsanlar çok medenî.
Ancak, bu düzeye ulaşmalarının nedeni;
Başkalarına ödetilen diyet,
'Sömürü', 'İşkence', 'Tecavüz','Ölüm'...
'Birlikte bir mutluluk örelim 'dedik,
Bâzı şeyleri eksik görmüşüz..
Bilmiyorum, hangimiz 'şiş', hangimiz 'yün'üz,
Yanlışlıkla hep 'lâstik' örmüşüz;
İki ters-bir düz...
.....Ve günlerden sonra seni tekrar görürsem,
Sensiz üç mevsim süren kışımdan sonra
Kollarımı açıp bekleyeceğim,
İlk cemremsin, düşeceksin,
Bu kış, dört mevsim sürmeyecek.
Bir bahar rüzgârı gibi dolacaksın içime,
Bir rüzgâr esiyor Çamlıca'dan
Ve martılar geçiyor üzerimden
Eski zamanlara doğru...
Bindirip özlemlerimi onların kanatlarına,
Ben de eskilere gidiyorum,
Felek ayrılık yazmış, bilmiyorum, ne diye?
Bu hüzün kaldı bana, son vedândan hediye.
Kaç kez sildim elimle görünmesinler diye
Yine de nemlenmeden durmuyor mahzun gözüm...
Öksüz kalmış geceler hep gözlerin düşlenir,
Doğduk,
“Bu Dünya sizindir” dediler.
Masmavi gök, rüzgârlar, yağmurlar bizimdi;
Sevindik...
“Şunlar iyidir”, “bunlar kötüdür” dediler;
İnandık.
Bir gözyaşı bulutu çöküverdi üstüme,
Anıların yükünü çekemem sensiz, gitme!
Korumasızım Tanrım, boşalmasın bu bulut,
Bir umut ver ne olur, hayat veren bir umut.
Kırk yıldır hep seninle başladı sabahlarım,
'Dinleyici İstekleri', sayfamda 40 kadar parçadan oluşan bir seri ve bu seride
ben, bir takım şiircikler yazmaya değil, sadece bir-kaç mütevazi sözcükle,
'Klâsik Türk Müziği' şarkılarını, muhteşem güftelerine 1-2 dize ekleyerek sunmaya çalıştım.
Bunu yaparken de, elimden geldiğince güftenin diline, kafiye ve hece yapısına ve şarkının genel havasına sadık kalmaya gayret ettim.
.Bu şarkıların güfteleri, hep bizim için yazılmış gibi, bestelerinde hep yüreğimizden damlalar kokuyor...Biz,hep, bu şarkıların içinde gibiyiz.
Benim yaptığım, sadece bir sunuculuk özentisi...
Hoşgörüsü ,pınarlar gibi akar şiirin duvağından ;uçar bir kızın sinesine konar ,bir oğlan gülümser göğsünde, göğün kuşağından rengarenk sevgiler diziliverir boynuna insanın, Ünal babacığımın dokunuşlarından.Sabah eğilir, suyun çehresinden öper, inci tanesi gibi yaşlar sıralanır gözlerinden güle mera ...
'Öyle bir sen ol ki içimde, içinde hep ben olayım.'.. (*)
Tek bir mısra, satırlara bedeldi. güçlü kaleminizi ve yüreğinizi kutluyorum Sayın Ünal bey
herkese göre bir şiir olmuş... :) :) :) :) :