YÂR
Bir hercai menekşeye benzerdi mahzun yüzün,
Yosun rengi gözlerinde dalardım en güzel hayallerime.
Gülerken, beyaz kiraz çiçekleri açardı yüzünde,
Öpülürken, pembe elma baharları.
MEKTUP GİBİ...
Kaç çeşit sevgi var, bilmiyorum,
Fakat, ben seni;
Kurumuş bir dalın,
Üzerinde bir mucize gibi beliriveren
NERDEN ÇIKTI BU SEVDA?
Son seferin kalkma vakti, kampanalar vururken
Nerden çıktı şimdi sevda, böyle durup dururken?
Gel de anlat deli gönle, çiçek açmaz sevdalar,
Ömrün kışı, zemheride tüm çiçekler kururken...
EYLÜL
Baharla açılan goncalar, bir bir dökülüp gitti,
Ömrün, bir eylülündeyiz şimdi, bir yaz daha bitti...
Eylül ki, sevdalı yaz akşamlarının anılara üşüştüğü aydır,
ÂŞİYÂNIN KUBBESİNE...
Bûseler dök leblerinden, nâr-ı sevdâyı söndür,
Firkatinden yandı gönlüm, gel, gülistâne döndür.
Âşiyânın kubbesinden bir hayâl hande indir
TÖVBE
Çekip aldım ben gönlümü dâr-ı dünya zevkinden,
Seriverdim o ilâhi hükümdârın pâyine.
Vazgeçerek bu âlemin aldatıcı şevkinden
Teslim ettim ben rûhumu bir ilâhî âyine...
SUYUN ÜZERİNE YAZILMIŞ ŞİİR
Dedeler bir, nineler bir,herkes aynı soydan, kardeş
Sağdakinin, soldakinin yürüdüğü yollar aynı.
Yediğimiz aynı buğday, ütümüzde aynı güneş,
SEVDİĞİM KADIN
Aşkını ömrüme sardığım kadın,
Sevmenin tadına vardığım kadın...
Sevdası içimde sönmeyen yangın,
Feylezof olmasan da, biraz tefekkür gerek
Mürekkebin hüzündür, kalemin zaten yürek...
Sitem de olsa şiir, derde, kadere dair
Kalemi mürekkebe batır batır, yaz şair! ..
Bazen bir sevgi çıkar yüreğinin burcuna,
Kıbrıs dışında, Türk Toplumunun hakları ile ilgili önemli bir toplantı sırasında, evladının ölüm haberini alıp, halkının haklarının kaybedilmemes için müzakereyi terk etmeyerek, evladının cenazesinde bulunamayan baba,
O, tüm Türk toplumunun efsane babası; RAUF DENKTAŞ...
Bir ömür boyu süren onur dolu bir savaş,
Tüm dünya bastırsa da, hiç eğilmeyen bir baş...
Hoşgörüsü ,pınarlar gibi akar şiirin duvağından ;uçar bir kızın sinesine konar ,bir oğlan gülümser göğsünde, göğün kuşağından rengarenk sevgiler diziliverir boynuna insanın, Ünal babacığımın dokunuşlarından.Sabah eğilir, suyun çehresinden öper, inci tanesi gibi yaşlar sıralanır gözlerinden güle mera ...
'Öyle bir sen ol ki içimde, içinde hep ben olayım.'.. (*)
Tek bir mısra, satırlara bedeldi. güçlü kaleminizi ve yüreğinizi kutluyorum Sayın Ünal bey
herkese göre bir şiir olmuş... :) :) :) :) :