Düşüyorum...
Sesine
Soluğuna
Yüreğine yaslandığım
Biri olmalı..
Henüz yürümediğin sokaktan geçtim bugün.. Gitmediğin çay bahçesinde oturdum...Genzime doldurmadığın kokunu çektim içime.. Tenimi yakmamış sıcağına dokundum..
Henüz tanışmadığımız o anı seyrettim gözlerinden.. Ve sözlerinden dökülen o kararsız heyecanı hissettim..
Henüz...Henüz sevmediğin yüreğimde yer açtım sana.. O deli bakışını, o serseri dokunuşunu hissettim... Alabildiğine korkuyordun, utangaç susmaların gölgesinde anne kokuyordun..
Gücüne gitmesin...
Bir tutam sevecek takatim yok
Düşsem yıkılır sevdan...
Kızma bana
Sevemem avcunu
Yıl:1984…
Her hangi bir yer… Her hangi bir zaman…
E: Şu adamlay kim?
Adam gökyüzüne baktı…
Yağmur kokusu yoktu havada, lakin bu kez gözleri ıslaktı…Selam vermedi yanından geçip giden kırlangıca…Rüzgara avcunu yumdu, sıktı sıktı öfkesini parmaklarının arasında…Yürüdü ve ezildi tarlada başak…Yürüdü, yuvasına saklandı karınca…Yürüdü ve düşürdü omuzlarında kalan bakışı…
Ayak uçlarına doğru, incitmeden, kırmadan, usulca…Ne gam! dedi…Bir bakış içindi…Yalnızca bir çift bakış…
Bu gitmeler…Bu suskunluk…Bu aldanış…
Sen orda,
Örtünürken yalnızlığı üstüne,
Yanı başımda soyunur yeşil,
Çırılçıplak bakar mavi, gök/yüzünden…
Örgülü saçlarında taze iğde kokusu,
Siyah
Kadife
Dantelli bir gece
Boynunda izi kalmış
Islak bir hece
Yine akşam oldu usta..
Bakışlarımızda gam,
İçimiz Sus’da..
Koynumuzda
Yazdan kalma bir sıcak,
Doğur yalnızlığına beni
Kuşkusuz gitmelerin koynunda muğlak
Düşür sessizce omuzlarımdan gözlerini
Anlamında intihar sezgisi bırakarak...
Kulak asma içimin çığlıklarına
Yoruldukça ten kokar aşk
Mavisi özlem,
Özlemi yangın,
Yangını ayaz sancılar taşımak…
Savrulur gider ölüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!