Uğur Deniz Ülkegül Şiirleri - Şair Uğur ...

Uğur Deniz Ülkegül

Yine aklıma düştün bre…
Efkar dumanında saklarım seni…
Üşüdüm kadın, sıcağını özledim,
Uzakta ki yakınım, ben çok sevdim…
Hadi, uzat ellerini….

Devamını Oku
Uğur Deniz Ülkegül

Kaç sır sakladım içimde bunca zaman.Kaç asır yasakladım kendime sevmeyi? Sen de olmasan gülüm, çoktan koynuma almıştım susmayı, tükenmeyi, vazgeçmeyi..En soğuk iklimlerde zaman, kuşatırken sıcak düşlere öykünmeyi, içini ısıtan bir bakışa rastlamakmış meğer direnmenin öyküsü…

Bilirsin, alışamadım bu toprağın rengine, hüzne çalan bakışlarına çocukların, kaldırım üstü sigara isteyen fahişe kadın, anam, kardeşim olmadı diye daha namussuz, daha onursuz, daha soysuz gelmedi yüreğimin kuytusuna, insan bakışlı o züppe çakallardan.Ben çekip gidemedim yoksulluğundan asırlık çınar gibi duran o yaşlı,üzgün ihtiyarın…

Bilirsin, alışamadım uçsuz bucaksız gökyüzünün o tutsak maviliğine.Sahile vuran hüzünbaz dalgaların efkarlı sesine.Dağlardan öfke, dağlardan isyan, dağlardan ölüm taşıyan soğuk kış rüzgarlarının,kanımı donduran nefesine.
Geç kaldım tebessüm bakışlı kavgalara, sürgün yedim gözyaşıyla beslenen zaferler ertesine..

Devamını Oku
Uğur Deniz Ülkegül

Ruhumda kopan fırtınalar
Ayak uçlarıma düşer yokluğun
Yönelişler, aldanışlar, zaman
Henüz, vakti dolmamış sarhoşluğun..


Devamını Oku
Uğur Deniz Ülkegül

Ayrıntılar……..

Zamanın içinde, vakit geçiren küçük bir “ayrıntı” olduğumu fark ettim bu gün…Onca rengin, bunca cümbüşün içinde çok da fazla yer kaplamadığımı…İlk kez karşılaştığım birine göre sıradan bir yabancıydım..Her gün görüştüğüm insan için, iyi bir arkadaş..

Şiire sözdüm mesela, türküye ses..Atmosferin ortasında alınan kısık bir nefes..Aynaya yüz’düm, su’ya akis..Sokağa iz, geceye düş, küçük bir çocuğun gözlerine tatlı bir gülüş..

Devamını Oku
Uğur Deniz Ülkegül

Sensiz bir sabah..Ruhumun bedenime oturmadığı saatler..Aylar oldu…
En son, ne zaman gülmüştün, dilinde delişmen bir şarkıyla bakıp gözlerime.. Oysa bir
an kadar yakın duruyor her şey..Bakma bana sen..Böyle oluyor işte, çekilmez oluyorum, huysuzlaşıyor sen yanım,seni özlediğim zamanlar…

Küçük kızı bulmuşlar..Dün okudum gazetede..Kız kurtuldu, ailesi mesut, Polisler rahat, Vali kaymakam keyifli..Ortada bir tek “kurban” var artık.. Kader mahkumu bir canavar.. Fazla sürmez zaten, el altından bir karar,üç beş yıl süren kodes hayatı, sonra O da çıkar…Sen de biliyorsun ya,böyle yürüyor bu memlekette işler..

Devamını Oku
Uğur Deniz Ülkegül

Darmadağın düşlerimi yatakta bırakarak kalktım bu sabah yine.Bir yandan küfrediyorum dışardan gelen ve hala kesilmeyen korna sesine….....Diğer yandan uyusam devam eder mi? diyorum kaldığı yerden…Hay senin kornanın! ! ! ! Tam da dokunmuşken ellerine…Ne varsa sana dair, her şey yarım yamalak..En güzel düşlerim bile…

Gittim yüzümü yıkadım lavaboda..Baktım, aynada yine aynı yüz..Ağzı burnu yerinde, saç sakal karışık, gözler mahmur dudaklar kuru kaşların bitiminde beliren bir kaç kırışık……Mavi elbisen üzerindeydi üstelik, saçların omuzlarına dağılmıştı, gözlerinde o bakış, belli ki az önce ağlamıştı, kahretsin..Tam da yaklaşmışken dudağında saklı tuz tadında nem’e..

Kalktım televizyonun düğmesine bastım sonra…Bir haber takıldı zihnime..
Yoksul çocukların listesini isteyen bir adam okul yönetimiyle gezdiği sınıflardan birinden küçük bir kız çocuğunu kaçırmış..Göz göre göre..

Devamını Oku
Uğur Deniz Ülkegül

Bütün aşklar hüzün taşır içinde..Ayrılığın olmadığı bir aşk düşünmedim hiç…Sevgiyi büyüten şeyin özlemekten geçtiğini küçük bir çocuğun gelişip olgunlaşması gibi özledikçe olgunlaştığını ve gerçek menziline ancak bu yolla ulaştığını söylerim hep..Maalesef teknolojinin gelişimiyle birlikte sevgilerin büyüme sürecinin erozyona uğradığı bir çağdır yaşadığımız yüzyıl..Bu açıdan bakarsak sen, ben yada bir başkası..Çocukluk aşklarının arasında sıkışıp kalmış, büyümeye çalışan insanlar gibiyiz diyorum kendimce.

İşte bu zamanda aşk’ı bulmak zor dememin sebeplerinden biri de bu..Bir çoğumuz; bu, kelimelerle tarif edilemeyen duyguyu belki de tam manasıyla hiç yaşayamadan ölüp gidiyoruz birer birer…Onu büyütecek fırsat tanımadığımız için, soluklanmasına meydan vermeden üzerine çullandığımız, iliklerine kadar sömürdüğümüz, posasını çıkarıncaya kadar üzerinde zıpladığımız için..

Öyle ki zamanımızda artık şehirlerin, ülkelerin ve hatta kıtaların dahi araya girmesi, özlemenin önünde bir engel teşkil etmiyor..Küçük bir elektronik aletin içinden bir saniye sonra sevdiğimizi söylediğimiz kişinin sesine ve hatta görüntüsüne ulaşmak hiç de zor bir şey değil…Telefona bıraktığımız bir “seni çok özledim” mesajı, karşı tarafın bize duyduğu özlemi törpülemesine yetebiliyor…Okurken duyulan bir rahatlama, “beni düşünüyor” aldatmacası, “ben de canım” karşılaması ve gündelik işlere devam…

Devamını Oku
Uğur Deniz Ülkegül

Bir düş yangısına gözlerini kapattığın gece..Ne yangınlar taşır ülkemin şehirleri...Umut bizim..Umut hepimizin..Umut sustukça küllenen ateşidir
sesimizin..

Kavgası olan herkese........


Devamını Oku
Uğur Deniz Ülkegül

Saçlarının kokusuna bir avuç tebessüm bıraktım bu akşam..Sessizce uyuyordun kim bilir hangi düşün sıcağında..Usulca gelip hüznünü çaldım.
Açıktı gömleğinin bir düğmesi..Hem utandım, hem öykündüm kadınlığının vuslatına..Sonra ağrıma gitti bencil duruşum, dokunamadım..

Hiç bir şey değişmedi buralarda..Yine geç uyanıyorum sabahları..Yine
kalkar kalmaz en kızdığın şeyi yapıyorum…Bir sigara yakıyorum günün efkarına..Bu sıralar iş güç hepsi karavana, serseri olup çıktım sonunda,
saç sakal karışık.

Devamını Oku
Uğur Deniz Ülkegül

Ah sevdalım..Göç bakışlar sarmış yine hüznünden arta kalan zamanı..
Yüreğin kadar çok yalnızlığa kafa tutan direncin, hasretin kadar yenik..
Yorgunsun yine..Elleri iki yana düşmüşlüğün, saçın başın dağınık..

Öfken hesabı yarım sırlar taşır içinde..Hıçkırık sesinde boğulur acıların…
Yüzünde eğreti bir tebessüm, sesinde aykırılık…

Devamını Oku