İnsan doğdum
Doğduğum gün hatırlandı
Unutuldu insan olduğum…
Önce ağlamayı öğrendim
Sonra gülmeyi…
Anatomik bir aşkın
Otopsi güncesinde
Sana duyduğum hazzın
-En ölüsünden-
Yitik bir anlam bıraktım
Boynuna...
Bu kaçıncı akşam,
Şimdi yokluğunu koysam cebime,
Birazda özleminden alıp yüreğime,
Deliler gibi dolaşsam......
Belaya bulaşsam delikanlı öfkemle,
Kalender sofrasında içtiğim şarabın tadı,
Damla damla sızarken yüreğime,
Kulak kesilir deniz ve rüzgar söylediğime..
Seni dinler damın birine tüneyen baykuş,
Seni dinler yol kenarına devrilen ayyaş
Ve seni dinler şehir…
Usta baktıkça..
Baktıkça usta, utanıyorum..
Huzurmuş, umutmuş, yarınmış,
Yaşamak değil benimkisi..
Ben sadece, her gün
Aynada kendime katlanıyorum..
Bu gün hiç bir şey...
Yıldönümsüz,yaş gününsüz bir gün daha işte...
Anısız ve daha çok kanısız,
Kimliksiz bir aşkın yalnızlığını koymuşum cebime,
Yine bütün sokaklar benim..
“Ama bir şeyler biter…Yoğun da olsa,güçlü de olsa yenilir zamana…Yeni başlangıçlardır tesellimiz..
Eksik yada yarımda kalsa yaşadıklarımız,sonunda,
Hep kendimizi tamamlarız…”
Doğduğun vakit güneş tepedeydi..
Tarlada,aşına su verme telaşındaydı baban..
Okudum yeniden...
Dün'ü
Bu Gün'ü
Yarınsız....
Dönüşü olmayan bir yola girdiğinde insan,
(Düş'ü bulunmayan) …uykulara daldığında hani,
Canı yanar da;
Yine de sesini çıkarmaz,
Yalancı gülücükler sunar etrafına bir taraftan,
İdare eder vaziyeti,
Kayıp gidiyor ellerimden bu şehir,
Yüreğim, koca bir yalnızlığa esir,
İçime çektiğim duman,
Sustuğum gece,
Yazdığım şiir,
Ve sen......
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!