varsın örselensin yüreğim
senden kalan anılarla
varsın küf koksun ne çıkar
aşk mavi nasıl olsa
her şeye boş vermek istiyorum
evet kabul ben arsızım gülüm
yazgım olmuş sevdanla
ne dün vazgeçtim senden ne yarın
tut ki
ben bir yağmurum sağanak sağanak
hiç durmadan yağacak
cehennem ateşiydi sanki içimdeki yangın
tesadüflere bıraktığım yaşamda
en olmadık tutkuların kalp atışıydı, sancılı
ve sen en olmadık zamanların kadını
ellerimden uzak dur onlar yalnızlık seviyor
şafaklar beklerim alaca karanlığın yalnızlığında
içimde derin ah çekişler
paslı demir kapılar kapanırken yüzüme tek tek
bir mazeret ararım korkaklığıma
Ne vicdanım sızlar gidişine
Ne su serpilir yüreğime
sen bilemezsin buğu gözlüm
kağıtta sevmek nedir
şiirde sevmek nasıldır
nasıl bir hüzündür
ayrılıkları dökmek kağıda
bin duyguyu bir kelimeyle anlatabilmek
gülüşün kalmış olsa da aklımda
artık kocaman bir hiçsin ruhumda
çıkmadan önce o sonsuz yolculuğa
anladım ki ben seni yalnışlıkla sevmişim
karabasanlarla uyanıyorum
en derin uykumdan
korkuyorum sanırım, ölümden
eskiden yüreğim titrerdi
şimdi ellerim
biz ki yalnızlık biriktirmişiz meğerse
bozguna uğramış ya şu koca sevda
bedeller ödenirken her fırsatta
senin adın neydi sahi
tas tamam 56 yıl geçmiş
belki dolu dolu belki boşu boşuna
köşeli derler ya yalnızlık için
yalan
bitti mi biter gitti mi gider
kalabalık görünenler
yalnızlığımın var olan telaşlarında
söküklerini dikiyorum anıların
insan üstü bir çaba,yoruldum
hafızasını yitiriyorum belki
yaşadığım o umutsuz aşkların
ihanetle beslenen kadınlar istemiyorum artık




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!