sen kime kızacaksın söyle
toprağın hiç suçu yok ki
sen kendin bir gülsün
toprak ne yapsın sevgili
bu öfken niye söyle bana
Yüregim tutulmuşsa gözlerine neylersin
Gitme böyle uzaklara gidersen beni kahredersin
Yüreğim sürgün olmuşsa hasretine neylersin
Vurma beni karanlık hücrelere aşka zulmedersin
Ey yar bilmezmisin hasretim hep sanadır
Bana neden diye soruyorlar
neden böyle cehennemsin diyorlar
ben ölmeye hiç alışmadım ki
evet çok can verdim toprağa
çok can yitirdim bu uğurda
ama ölmeye hiç alışmadım
Ölesim var kardeşim ölesim
Hiç kimseye sormadan
Arkama bile dönüp bakmadan
Ölesim var inan öylece
Bilir misin şimdi ne haldeyim
Ben yaşamayı bilseydim
böylesine ölmezdim
ben ölebilseydim
böylesine acı çekmezdim
Ne hayat var kıyılarımda
Ölmek gerekir bazen
Denizin dalgasında boğulmadan
Kargaşa içinde yıpranmadan
asi rüzgarda savrulmadan
Ölmek gerekir bazen
Ölmenin de tadı kalmadı artık
Acının rengi sarmış gökyüzünü
Acı hayatı zehreder
Ölüme hasret yaşatır insanı
Ve her adım ölümünedir
Ölü bir adam gibiyim şimdi
Mezar suskun kefen durgun
Sokaklarda geziyorum usulca
Cesedimi gösteriyorum insanlara
Bir yokluga vursam kendimi
Ölüme benziyor halim
anılarla çarpışınca
suskun ve ağır
sensizliğe yol alınca
ölüye değil ölüme benziyor halim
varlığın sınırında yoklukla
Ölüm ölüm dediler hani nerde
biz şimdi ölüme hasretiz
en beteri yaşarken ölmekmiş meğer
biz şimdi musalla taşına hasretiz
Mahpushaneleri düz ettik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!