Hakikat hiç ölümlü olur mu
hakikat ölümsüz ve sonsuzdur
ama insan ölümlü
peki insanlar bir hakikat değil mi
hakikat olan varlığımız
o da sadece bu boyutta ölümlü
Kara topraktan kim ayrı düşmüş
Yiğide kara toprak sadık bir yardır
Öyle bir hasret var ki kardeşler
Şehadet şerbeti yiğide haktır
Haktır elbet yiğide kara sevda
Ben bir ölüyüm
güneşin battığı gibi
ben bir diriyim
güneşin doğuşu gibi
Yokluğum geçmişten gelir
Ecel bıraktı beni cehennem için
ben önceleri kıyamettim inan
sen sardın beni belki aşk için
gül yüzüne hasretim hep inan
Şimdi yanan ateşin külü gibiyim
Gözlerimden yaş akar
neden yanmaz yüreğin
neden gözlerinden yaş akmaz
yüreğim yanar sevdiğim
zincire vursalar aşkı gönülden
Nasıl anlatsam ki şimdi sana
bana sorarsan sen beni bende bırak
alma beni benden o güzel gözlerinle
yazık etme kendine uzak dur benden
Beni alıp ta kendini gözyaşına vurma
Ey rüzgarın savurduğu acı
sürgün eyleme beni
bu yorgun şafaklara
hasrete bürün de gel öylece
ey toprağın bağrındaki gül
del etme yüreğimi
Gül kanadı yürek yandı
Her nefeste hasret vardı
Yanıyorum işte sevgili
Feryadım arşa çıktı
Duy beni duy ne olursun
Boğuluyor insan
Kim bilir
Mutluluk hangi masalda romanda kaldı
Bir çok insan
Kaç bahar vurgun etti bizi gül seyrine aşkla
Nerde yitirdik gönül hanemizin goncasını
Söyleme biliyorum bu cehennemin cennetle imtihanı
Şimdi sadakat zamanı hidayete erişebilmek için
Gül gülistan olunca yanmalar aşk var oldu
Mahşere kadar gönlün yare muhabbeti var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!