mağlup bu beden,
içimden ben olmaya çalışan çocuğun canını alana karşı...
ezik ve kırık bir yaşantının gerisinde,
düşüp düşkünlüklerin ve acizliklerin ardına,
'göç' diye kendini kandırıp tutunmak uzak kaçışlarına,
mağlup bu beden...
bir sarmaşığın,
günebakana sarılmasıydı,
uzak bir ülkede,
uzak bir şehirde belki,
göklere bakan,
güneşe dalan,
bir adam,
mızıka,
ve köpek...
kaldırımın
karanlık yüzünde...
çamurları sıçratarak geçişen otomobillerin,
Ar damarı çatladı düşlerimin,
Ayıp sevileri aşk diye harmanlayıp,
Doladım ipliğine,
Ve bileğini bağlayıp çekiştirdim,
alabildiğine engin arzularımı,
Entarisi ütüsüz zamanların üzerinden,
yaz ayları kavurur,
Mezopotamyanın uçsuz bucaksızlıklarını...
damları süpürür kum fırtınası,
tozu dumana katar engin gökler...
bir bebenin yüzünde acı tebessümle ıslanır başörtüsü,
karalar sürülmüş ellerin teri soğur...
hayallerim vardı... (benim)
hayallerin vardı... (senin)
hayalleri vardı... (herkesin)
hayallerimiz vardı... (1.tekil anlamında 1.çoğul)
hayalleriniz vardı... (resmiyet manasında 2.çoğul)
hayalleri vardı... (içimdeki çocuğun)
kaygılar ülkesinin göbeğinde,
ve tutuk tutulmuşlukların orta yerinde,
sanrılar ve korkular içinde,
bir çığlıktır boğazdaki düğüm...
tersyüz olmuş kuruntularla sarmalanan düşler,
sarılıp yalnızca bir gazete kağıdına,
işte orada,
terkedilmiş terkettirilmiş dağların en yücesinde bir nergiz...
selamı sorulmaz nicedir el diyarlardan...
işte orada,
yıkıntı duvarların arasında yanan yarım sigarasıyla,
diz çöküp üzerine günbatımına karşı,
git,
senden kalan,
bende bırakmaya yazık,
neyin varsa alıp yanına...
git,
yitip giden düşlere ritim tutuyor ezgiler,
ne çok düştük oysa biz biraz da...
hala beyaz bir gelinliğe inliyor klarnetler,
doğudan yükselen güneş gibi karşılıyor zahirini,
ne çok uyandık oysa biz yeni güne...
kırık yarık yollar sancıyor şimdi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!