Seyfullah Öztürk Şiirleri - Şair Seyfull ...

Seyfullah Öztürk

Şimdi garip bir hüzün dolu içimde.
Düşürürsem toprağa, taşırırsam göklere yazık.
Peki siz, beni hapseden şehrin insanları, hepiniz.
Anlatsam size beni doğru anlayabilir misiniz?

Devamını Oku
Seyfullah Öztürk

Şimdi garip bir hüzün dolu içimde.
Düşürürsem toprağa, taşırırsam göklere yazık.
Peki siz, beni hapseden şehrin insanları, hepiniz.
Anlatsam size beni doğru anlayabilir misiniz?

Devamını Oku
Seyfullah Öztürk

Dışarısı soğudu, pervanelerde kelebekler gibi hep öldü azize.
Gazel vuracak gülümü, anlatsam mı mumun yalnızlık hüznünü.
Ben mesûd resimler çekilirim de söyle; şimdi kalem kime ağlasın.

Devamını Oku
Seyfullah Öztürk

Gündüz akıl üstün, gece kendini dinler yürek.
Gün doğarken uyur insan, gün batarken bu yüzden,
Şiir bu sebeple, çay bile bu yüzden güzel gece içince...
Akılla kolay da yürek hep burkuluyor sensizliği düşününce...

Devamını Oku
Seyfullah Öztürk

İç geçirince, gecenin içinden tekrar geçince ters yüz oluyor bildiğim herşey.
Misâlen, en uzaktaki gözle görülen yıldız, bana daha yakın değil mi senden...

Devamını Oku
Seyfullah Öztürk

Geceye "Bismillâh" diyen gökyüzü, şarkısını söyleyen rüzgâr.
Bilhassa dikkatimi celbetti, hep benim payıma mı hüzün var.

Devamını Oku
Seyfullah Öztürk

Günün kuruntularını, hüznümün kırıntılarını okuduğum son sayfaya nazikçe döktüm.
Yarına Allah kerim dedim, geceye göz kırptım, seni düşündüm, neşeli neşeli güldüm.

Devamını Oku
Seyfullah Öztürk

Söylenirim kendimce, tafra da atmışımdır belki.
"Gel, gelmelisin, nerede kaldın" ve benzeri.
Serzeniş sanma, zaten yoktun, böyle sevdim ben seni.
Ama vuslat büyülü, tüm çabam saf niyetle umut ölmesin gayesi.

Devamını Oku
Seyfullah Öztürk

Niyetin yoksa bu gri suratla bile ağlamaya,
Şekersiz lâkin çay hazır.
Gel hasbihâl edelim;
Ben dökeyim sana içimi gökyüzü.

Devamını Oku
Seyfullah Öztürk

Gelmelisin, şimdi hâlâ bahar.
Unutma, aşka ve hüzne müptela kalıp serde senden geçmekte var..

Devamını Oku