Gurbet sılası
Yokluğun hemdem halleri
Güvendiği dallarından kendi kendine dökülerek
Kalplerini yoktan suretlere vere vere insanlar
Daha fazla ve daha fazlasına sürünüp sürüklenmelerin
Ecel şerbetinden susuz koyup bağını bahçesini
O şehir birdaha buraya geldiğinde
Şakralarından sökülmüş zülüfleri fel fele terminal
Bıldırcın kuşları misali hayata kaçarken, o şehir tutuşupta ateşlerine
Gam pususunda didiiiik didim sinesini
Kör bir ustura gibi neresinden bıçaklanacagını bilmeden
Ve hırçın esmelerde daldan düşmüşcesine üçgünlükken seferberliği
Avaraya
Andrea'ya konuk oldu dün
Bir yolu iki kere rastlaşırken bir üçüncüsüne
Ismarlanması karşılıklı kalpleşmelerin senli benlisine samimi
Yok yoooook..!
İş bildiğiniz gibi çığırından ıkmadı ateşle barut filan var ya
O kadar dediydim oysaki
Geleceğimden sözettiysem gideceğim yerin adının sen olduğunu
Okdar dedim ettiydim sevdiğimi
Unutmasız keşiştiğimi sözü ve ladesi
O kadar söylediydim ki,
Gitsem yahut gelsem her yer sana varan şurdan şuralık biradım dünya
Nizahsız belasız
Gamlı telleşen perdeden
Sal gelsin selamı, eşe dosta keder olmaya
Şu güzel çağlasına çiçek insicam hayalı hürmete vuslati
Söyle mızraba elatsın dilinde şarabıyla gezen çalgıya
Hürmetinden sual sorulmaya, dem durusu gülümsemelerin hayratı şu damla
Işlik gömlek
Tüllü oymalar
Dağlar kırılıyor denizler küskün
Ad vermiş,
Git gene aynı bulursun belki,
Belki, tümden yitirirsin,her gece dokunuşlarıyla
Eril dişil niçini çok imgelerle
Nereye sarkacağını şaşırmış hiç muhabbet
Tez ayrılıkların kırık kanatlı yürümeyi deneyenleri olarak
Yuvasıı kimin çatısındadır unutmuş dudu dillerin
Süslü tarafı gardoraplarında hep kraliçe kalan
Desen desen atlas satin yolsuzunu
Ay tutulmaları..
Karanlığın gökte yalım yalım yıldızlarla meşkettiği şöyleşide
Yerde çıldırandan mola sırası
Seyri değişmiş sus divanında bilmem neresine tesir etmiş
Şehrini yolda bırakıp gidenlerle buruk
Başka başkaya geçiyorken sokaktaki nisan çalımı mayıstan
Birimiz herzaman geç kalırdık dedi
Akşamın çıkış kapısındaki iskemlede oturuyordu ihtiyar
Garip kaçacak belki ama
O benim evde hayatı yoluna koyan şöförümdü
En güvendiğim yanım
Yakınım
Bir çagrışımla ellerim kilite dokunur
Bütün renklere dokunuşu gibi yağmurun
Güp güp atar da damar, meraklıca yüreğimin
Göklerle emsal yarıştırır davaya
Hatırlar ki, gidemem..
Ölsemde gidemem orayı, yükünü yıkıpta geçemem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!