Ak it
Kara it
Hepsi it derlermiş...
Sözün doğrusuna mevla ne desin,
Ne desin hacı hoca mevlana?
Kibarlık olsun diye yolunu azıtıp
Tek bildiğim
Aşk deyince çok..
İkincisini düşünen
İlkinden kendisini rica etmesi gerekti
Seyfi Karaca......Kasım / 10
Türklerden önce ne vardı..?
İnsanlıktan önce ne vardıysa o
İnsanlıktan önce dineğri, maça, dinazor
Ve ondan önce buz deryası ateş kuyusu, çöldenden çöl...
Sis kaplı göz gözü görmez insansız ağaçsız böceksiz
Türkler yoktuysa..
Bütün benzerler biraraya toplanmıştı
Aralarında siyah da vardı, beyaz da ve yıldız
Kimi gölgenin rengiydi, kimi gece elbiseli çırılçıplağa yakın
İnce giyimli
Ay yerinde rahattı
Yakamozlar kendi aleminde oynaş güleş suda mahsen
Yapılmış yollardır kalbin
Kalbin aşka yapılmış yollarıyla sana doğru iz bulmaya çalışan birebir sen
Büküşse büküş
Yokuşsa yokuş
Dik
Bayır
Hiçbirşey
Çöl kaktüslerine gönül veren çiçekleri kadar sahi değilken
Buruk meyvelerini kimbilir kaçbir öksüzlükten
Bağ bostan ettiği
Muhafız dikenlerinde en güzel koynum diye saklayarak
Ben diyorum ki
Ne olacaksa olsun artık tahammülünün
Bekle bekle sonucu sağlama çarkıt sürükleyen süreçten
Can havliyle cılkı çıkık tükenmişliğini
Çıkmaz sokakların kütüklüğüne kötekleniveren
Sağı,solu, önü, arkası paramparça kopukluklarla
Ayrı gayrı sobeli
Eli değmişken insanın kendine
Yaşamak denen işi eline yüzüne bulaştırmadan
Üstesinden gelmeli
Yoksa niye gelecekti buralara doğmakla,
Eğer ölüm
Varsa yoksa ölüm olacaktıysa?
Ömrü kendi arzusu dışında üzülecekse kalbimin
Hiç yaşamasın ömrüm beni hiç...!
Çünkü yanarım..eğer kendi hazır değilse
Suya kanmak isterken boğuluşuna kurtulmak isteyen..
Yanarım cankutaranın simidine hayatı taslanmış
Kahra-maniği
Aklında hep aşk olmalıydı kalan gidenin
Tomurcuk bir çiçeği binbir düşlerde açarken zaman
Sanki solmayacağına hiç...
Aynalar içinde yalan resimlere bel bağlamaktansa
Ele avuca gelmeyen ve yalancı..
Otobüs değiştirir misal hiçbir yerde durağı olmayan




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!