Boş koltuklarda seyreden bir yol gibi
Patlayan araba kornalarına tutsak caddeler
Sanki kavaklar boyu
Uzun boylu ağaçlarla birlikte ölmekteler
Diyecek sözü kalmayan tükenmişliklerle
Birbiriyle altlı üstlü
Balık nerden kokarsa koksun işte,
Ortada kokuşmuşluk var ya sen ona bak
Çünkü kendini yuyamıyan su kirlenmiş
Çünkü dalgalarına boğulmuş deniz çürümüş
Çünkü işlemesi durmuş demir paslanmış
Çünkü ne at, ne üsküdar, ne istanbul kalmış
Kafasına yuro-amerikan sinemasalından yapıştırma kesme kareler püskürtülen
Ve cennet,
Cennet,
Yalancı dünyanın cennet, bi cenneti ki diye,
Uçuş kaçış bir olunan Yuro-amerikan
Onun küçüğünden olacağız ille diye milimetrik zentralist Mendireksiz Mendereslerle
Yine böyle bu vaziyet
Tencere taşarken kaynayan kazanında dünyanın
Çömçeye paha sorma derdine düşmütü de insan
Kılı kırk yaran yalanda dolanda saati ters tarafından çalıştırıp
Keskin kıyafetli
Jilet bakışlı
Atinanın dışında kalanlara
Kazık atmasaydı bile Perikles
Sanırım gene ölümüne koşacaktı
Alınmış üstüne vazife bilen
Deli sevinç
Agemennonun karısı Heleni turuvalı Parise
Ömrü kendi arzusu dışında üzülecekse kalbimin
Hiç yaşamasın ömrüm beni hiç...!
Çünkü yanarım..eğer kendi hazır değilse
Suya kanmak isterken boğuluşuna kurtulmak isteyen..
Yanarım cankutaranın simidine hayatı taslanmış
Kahra-maniği
Eli değmişken insanın kendine
Yaşamak denen işi eline yüzüne bulaştırmadan
Üstesinden gelmeli
Yoksa niye gelecekti buralara doğmakla,
Eğer ölüm
Varsa yoksa ölüm olacaktıysa?
Yaz Dügünlerinden Harami
Tüller giymis gelin çiçekleri Muhayyer
Kıvrılmış mızrak olmus,
Nasil olmuşsa? !
Evinin kapısını çaldırmış
giden Hasret
Bir kelebek görsem
Yelyavan aklımla peşinden gitmeye
Belki tutulur sanarak bir avuç rüzgarı
Nefesime eş koşrak üç günlük çiçek çağından
Kapılıp sınırsız ve sonsuza
Dönemesem de o diye gittiğim
Bozulunca yapı
Bozuktur içinde kendini hayaleden resim
Bakan göz de
Bakınılan gözüken de
Şaşı, eğik, çıfıt, kokuşkun..
İçi dışı içeriksiz bozulunca yapı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!