Seyfi Karaca Şiirleri - Şair Seyfi Karaca

Seyfi Karaca

Dediği anda gelicinkler dökülürken güze
Dediği anda başını sarıya bağlar buğdaylar
Bu..
Kendince toprağın gayrısından göçüşüdür kısa bir süreliğine
Benim başım nasıl dönerse kavruk kokusuna sılanın
Tüter bir şekil bir şey bir başkadan

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Sana inanmamı bekleme sakın
Olabilir..çığlık bağlıksın ama
Git de bak aynada unutmuşsun da kendini
Ahbabını taradığın ve bulamadığın yüzünle
Kerem gelsen aslıya
Ve aslı

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Geri vitessiz
Üçüncüsü otamatik aşk
Takıldımmıydı yeline yelvanına yeri göğü seyre dalan uçurtmacı
Nazlı süzüllerle bağrı burcusunu çözen ilmeklerin uçsuz bucağı
Bulunmuş ip uçlarının koyyverip bıraktığı maviliğin derincelerinde sersemavat
Ve kızıl topraklardan ilkzaman çiçekleriyle kurdeleleşip yaz baharlığa kolkola

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Aşkı hayatın üstüne veballi kılandan
Bir manası oluyor yaşadıklarımın yürüyü yürümez saat
Yirmidört ayarlı pırıl pırıl ne bulunmaz eşşiz benzersiz şeylerle
Çağlayı zerdaliye, tülü duvağa, güle tomurcuğu...
Beleyip bulayan sırra bilerek,
İnanarak,

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Yok da yani
Kendi aklından taşınmış olup
Başkasının gözlerinde hayata rastlamakta
Israrla pirim artırmaktan eli kendine değmeyen zaman
Yok da yani, o kapı bu köşe
Nerde ne yapıp

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Fotoğrafta
Gül derler makina başındakiler
Gülüşürler bütün dikkatleri muntazam bir duruşa verenler
Makinanın mim kesilip dikizlediği
Ciddi ciddi
Ve aşırı meziyette tüm vucut aksamlarını zorlayarak

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Sıram geldi diye dönme dolaplarda atlı karıncalar mahmuzu
Hayatı uzun bir zaman soluklanmış çocukluğun diliyle sevince eğleyen
Üstüne bahar topprağı serpilmiş kardelenler gibi belalı,
Seyran hayran edip iklimleri kendine
Sesini sahipsiz yellere sunmuş yetimlikte unutulan üzgün çalgılar taksimatıdır
Köprülerin iki ayağına birden düşüp kalan gurbet mahsur

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Yağmurlu caddelerde ışıklara yıkanan
Dingillerin altında ezilmiş zamanakışı
Uzaklara göçen ne varsa kent sokaklarına
Harkesin gizlisini açığa vuran yüzüyle
Nemli
Soğık

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Adam ve kadın
Anahtarını istoba çevirmiş yakıtı tükenmiş otomobil gibi
Geçmişler kendilerinden de yorgun gece şehrinin karşısına
Yağmuru
Sarı elbisesiz içercesine yokuşlaraşağı paldııır küldür
Çırılçıplak asvalt siyahlığının izi üstünde nutku durgun gözlerle

Devamını Oku
Seyfi Karaca

İnsanın…
Aşı, işi, günü –
…. güncesi yerinde olduktan sonra mutundan
Azıklı ve yazıksız
Her yitik sancıda iyimser yüzüyle gelecek günü
Küskün yollarda beklemeden gölgesinden uzağa kalıp da insan

Devamını Oku