Çok uzun kalmışım sonbaharın kapısında
Diğer mevsimlerden haberim olmadan
Büyümüşüm
Şimdi yaşım atmışlarda
Alışmışım istemeden
Yağmura, çamura
Gideceğiz katılaşmış yüreklerimizle
Tel tel döküle döküle sevgiler
Solgun bir ifade ve de sağır kulaklarımızla
Zaman ne verdiyse alacak
Gerisin geriye bizden
Bizden ne kalacak onca yitişlerden
Yoksun..
Bir hayat kadar gözümde
Doldurmaya çalışıyorum işte
İyi ki bir kalemim bir de kağıdım var
Mavi düşlerim, solmayan çiçeklerim
Yagmurda hala oynayan çocuklarım
Öyle ıssızım ki
Yolunu kaybetmiş bir yürek
Ne bir güneş , ne de bir yıldız uğruyor gönül kentime
Karanlıklar içinde darmadağın
Üstelik fenersizimde
Artık ne ses var dudakta
Gündüzlerden sormayın beni tanıyamazsınız gecelerde arayın
Günü ikiye böldüm ben
Güneşi arkama aldım bir tek gecede yaşadım
Bir tek gecelerde yaşattım sevgimi de
Bu yüzden hep yarım kaldım
Çiçeklere, böceklere, gökyüzünün mavisine, çocukların gül yüzüne hasret kaldım
Bende bir şey var
Tanıdık olmayan
Hasret, özlem, uzaklık
Ya da bir sevgilinin ardına yakılan ağıtlar
Bunlar değildi bende olan
Acısız ,adsız bir gölge gibi
Bu şehir önce düşüncelerimi aldı,
sonra da sesimi
Kaldım beton yığınları arasında
Bu soğuk duvarlar gibiyim
Dağ, taş, kayalık.. neyse ben de o ' yum
Önümden geçenler oluyor
Bu gece yağmur yağsa diyorum
Şu sensizliğin ortasına
Şu göğsüme bir ferahlık dolsa
Çaresi yoktur bilirim özlemin
Yine de ıslansa sana dair kurduğum tüm düşlerim
Bir iç çekiş gibi bu bendeki
Hayaletim ben
Tanrının elinde fırça darbesiyim
Kimi zaman parlak, kimi zaman solgun
Düşüncelerim rüzgara rehin
Kimi zaman savurgan, kimi zaman durgun
Perdelerini kapattım dünyanın
Hiçbir şey görülmüyor duyulmuyordu
Burası küçük bir oda
Karanlığım, sessizliğim ,yalnızlığım
Biz bir başınayız
Kapım çalınıyor, bir nasılsına gelmişler yarım ağızla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!