Yelkovanda hüzün
Akrep kahırdan
Taşımada zamanı sana
Her bir saniye uzun asırdan
X        X      X
Dert panayırında
Dost uğruna yan, kül ol,
Hakkı haykır, bülbül ol.
Ayrılma doğru yoldan,
Has bahçede sen gül ol.
Var mı kıssadan hissen,
Görmedi bu dehşeti ne tarih, ne beşer;
Günahlar işlendi açıktan, üçer beşer.
Korkup kaçtı helal, yağdı üstümüze şer;
Her taraf karanlık, siyah değil, simsiyah.
Bir an eğilmedi hakka, dik durdu başlar;
                 Komserim
Selam komserim ben geldim yine
Beni tanımayan polisi gönder sürgüne
Bakma yüzüm çizik kafam yarık
Mahkemede dosyam var kabarık
Çiğ düştü kör kuyudaki umutlarıma.
En lacivert imtihanlar hep bende saklı.
Boran geldi gözümdeki bulutlarıma.
Dönmez diyen köşedeki falcı çok haklı.
Öyle bir ateşki, yakar sönen ateşi.
Her köşede var naçar bir garip,
Yok mu bu çaresize bir sahip?
Dertlerin vardır elbet devası,
Yaralara bulunur bir tabip.
Herkes kendi dünyasında aciz,
Çabayla yücelere çıkar insan,
Çıktıkça Hakk'tan da görürsün ihsan.
Zikrin bal olur, coşar durur lisan.
Bak, yüzsüz yüzümle kapına geldim;
Her dem dergâhına yüz süreceğim,
Yâ Rab!
Rahmet kapına,
Ruhumu prangaladım.
Uslanmaz bir dilenciyim;
Ne yapayım?
Gidecek başka bir yerim yok.
Selamünaleyküm, Aleykümselam.
Çek kürsüyü, edelim iki kelam.
Yoktun, var etmedi mi seni Rabbim?
Dedin mi? Emret, sensin tek sahibim.
Dün yoktun, yarının da belli değil.
Ne kanunum var, ne de tamburam,
Sol yanım yanıyor, tam da buram.
Ateş dolu gördüğüm her taraf,
Hep hasret kokuyor buram buram.
Gölgesinde kaldım, durdum hüznün,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!