Eskimeyen gülü olmalı insanın
ıslanmalı yağmurlarıyla nisan'ın
yükledim yüreğime mor dağları
sevdaya doğru her göçüm de
ahıma düşer kaybettiklerim
eskimeyen bir gül kalır içimde...
Üşürdü saklım da bugün, ağlardı yarın
Sesleri kesildi mavi kuşların
Kuşları da vurdular gelmezler artık
İmbadı vuruldu saklı umutların.
EY GÖNÜL!
Kendini ne sandın, bu kuruntu ne!
Öyle bulunmaz cevahir misin sen?
Hükmün mü geçer karıncaya, cin’e?
Süleyman misali mahir misin sen?
Yok artık, kurtarmaz bizi bu hayat
Amelden, ilimden, irfandan başka
Masivayla geçer, kısa ömrümüz
Ne kaldı ki zarar ziyandan başka!
Emanet; emanet, işte bu yaram!
Adını duyunca ağlardı yağmurlar
ey güli zarım, nuşi revanım
dağlara sırtımı verir yaslanırdım adınla
semayı seyrederdim tadınla
saksağanlar müjdelerdi ansızın
gök kuşağı bağlardı gözlerimi
Ey Sevgili!
Cümlelerin asaleti adına bağlı
Adınla kanatlanır ruhu kelimelerin
Ey gönül ne zamandan beri gönlün dağlı?
Sevda gökler kadar yüksek yer kadar derin
Cennet takılı bak kanatlarına gelinciklerin.
Ey sevgili canân, gönlümün varı!
Sen bu yüreğimde bal yapan arı
Bir seslen yıkarım bu sarp dağları
Yüce dağlar boran kar'sa ne çıkar!
Bırak gözyaşlarım firkate aksın
Bir selam sal, uzaklardan vefasız
Yudum yudum cana değsin sevdiğim
Gel yeniden yüreğime, yine sız !
Damla damla kana değsin sevdiğim
Sana ben ömrümü verdim de fakat
Fem-i Muhsin özde olan erdemin
Dilin yine bala değmiş sevdiğim
Gülüşünde düğümlenen gül zemin
Bir çiçekli dala değmiş sevdiğim.
Gözlerin ki cenneti bulduğum yer
Sukutu firakın ölümden beter
Ölürsem haberin olmaz sevdiğim
Gönül dağlarıma ektiğin güller
Hazan vursa bile solmaz sevdiğim.
Ayrılıkta bir gün, bir yıl sayılır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!