Siz bilmezsiniz yalnızlığı
karanlıkta kördüğüm
ıssızda bir kadın
kınalı saçlarına bir tül bağlar
kuşlarda ağlar çocuklar.
Ben sana küsmüşsem
Vişne ala, çiçek dala küsmüştür.
Arı bala küsmüştür
Ben sana küsmüşsem.
Ben sana küsmüşsem
KÜSTÜM
Güllere de küstüm sana da küstüm
içimde kıpraşan cana da küstüm
Niye seni sevdim ki fütursuzca
Kalbimi taşıyan bana da küstüm.
Gözlerin üstüme esen fırtına
bakışların dem dem saklı okyanus
kirpiklerin ucunda saklı şehirler
dudaklarından akar nazlı nehirler
Susamak seni, seni susamak
Gönlümün gözünden seyrettim seni
Sevda içimdeydi, dilde değildi
Ayak izlerine değdi ayak izlerim
Aşığım dedim ben, elde değildi.
Gözlerimde tüter, dilimde o tat
Sen düşersin aklıma !
Gölge desem gölge, rüzgar desem serinden
Şimdi bir ah çeksem derinden
Kardelenler filizlenir yerinden
Hangi serçeler konar dudağına?
Hangi turnalar uçar gözlerinden?
Mavi prangalar sol yanımda
sen ise uzaklarda saklı türküm.
bir adı kaldı sende irem bahçelerinin
ıslakmı nemlimi bilmiyorum!
başkentin ufkunda kalan ela gözlerin.
Mayıs ayına hastayım, aşığım
Bulutlar aralandı, yandı gönül ışığım
Bir Lütfu ilahi ki ben doğmuşum.
Belki çöllerde ıssız bir çiçek,
Belki kanadı kırık kuşum.
Bir yıl daha geçti koca ömürden
Bülbül küstü, gül'de ağlar sevdiğim
Güneşte tutuldu, gece kömürden
Üşüdü mevsimler, bağlar sevdiğim.
Maziye dokunsam yarası derin
Ben yolumu senin yollarına düşürdüm
sen hangi yolcudan bahsediyorsun...
Yokluğunda üşürdüm.
Gönül kışlağına çekilmedi bir türlü
Mecnunun andıydı elimde yakalandığım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!