En ıssız dağlarda açan kardelen
bu yürek sesimi bir defa dinle!
bilirim yürekten bir iç çekişinle
beni yeniden vur yine kardelen.
Yar buzlu toprağı binbir emekle!
Bu dava ki hakikat'ın davası
Hu der toprak; dağı, taşı ovası
Bizim köyün sisli puslu havası
Çakallara tez görünüz kardeşim.
İçimize kurt düştü bilki gülmezem
Hakk'ın rızasına koşar er oğlu er
Ayırır mazluma, yüreğinde yer
Bir Hakk'ın zikriyle tüten gönüller
Sonsuzluk bezminde vara kavuşur.
Yağmurun ritminde saklanan zikir
Kayıp bir türküdür adı sevdanın
ömrümü törpülüyor ya iç çekişlerin
Gözyaşların kesiyor keskin kayalıkları
Ardından vadiler ırmaklar bırakıyorsun
Yeni bir bahar doğuyor gönül kıyılarımda
Üstünü örtüyorsun en ücra gariplerin
Kayıp olmuş resminde ki gözlerin
Bilmiyorum nere düştü sevdiğim.
Bulamazsın, hiç boş yere arama
Gönlümde ki yere düştü sevdiğim.
İnşirah sadrıma, inşirah tamam
Bir sabah uyan saçlarını taramadan örmeden
kim bilir nerde son bulacak ömrüm
bir seni görmeden
Bir sabah uyan bu sabah başka olsun
bir ömürlük aşka olsun.
MAH YÜZLÜM!...
Yüreğimde sözler toplanıp sende el ele tutuşuyor. İçimdeki fırtına sende türbülansa düşüyor.
üşüyor yüreğim uzaklarda üşüyor...
Kim bilir rüzgar hangi dağa düşüyor
Sana meftun kanamalı şehirler
Kanımı bir kara sevda zehirler
Süzülürken gözlerimden nehirler
Bir firkate düşer gider sevdiğim.
Rüzgâr değmesin saçından tele
Kan mı sızmış yanağında güle?
Zülfünü tarayıp savurma yele!
Ben seni her esen yelden kıskandım.
Kalabalıklar içinde yalnızım
içimde sessizliğin kadar
fırtınalar susar kasırga susar
gözlerimde ıssızlığın kadar
kurşunlar erir içimde
yıllardır vefasızlığın kadar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!