Bir bir dökülüyor gözlerimden zaman
Ey yüreğine bir gül ekmeyen gönül!
İnci düşürür duama, O yüce Rahman
Ne bilsin, aşk derdini çekmeyen gönül.!
Hamd ile ram oldum her bir çilem de
Gurbetin çıkmaz sokaklarında
Sessiz sessiz düştün saklıma
Elimde değildi, gelmezdi aklıma
kurşunsuz vurulur mu bir beden
Bir asit yağmuruydu içime akan
Ulvi gölgelerin yolumu kestiği an.
Kim tatsa yaşamaz, aşkın zehrini
Sevda ki sadrında sır olsun yeter
Zaten çekiyorum gurbet kahrını
Birde sen kalbimi kır olsun yeter.
Sevgisiz yaşarsam kurur giderim
Semâdan süzülen bu yağmur
Sen düşürdün beni amansız derde
Yadellerde hemde vurduğun yerde
dudaklarımda hep o türkü
çölleşmiş yüreğim şerha şerha
İçime düşen yağmurum nerde?
Bir gül büyütmektir bizde ki gaye
İnsan ve sevgidir büyük sermaye
Rahman'ın takdiri bahtıma pay'e
Hakka kurbiyyettir, duamız bizim.
Bülbül ki figân ediyorsa eğer
Bu şiirim sana Yüreğim!
Yâr yolunda koştun da bıkmadın
dağları yıktın, gül hatrını yıkmadın
O eski idam sehpalarını yaktım
Saygı duydum, kapına gül bıraktım.
Bir aşkın cevriyle yanma boşuna!
Mâsivâdan geçenlerden ol gönül!
Hakk deyince, nefsin gitmez hoşuna
Ab-ı Furkan içenlerden ol gönül!
Aşk deyince öde, olsa da paha!
Öyle vefasız'dın ki olsa o kadar
Yapraksız bir kuru daldın be gülüm
Isırgan otumu dilinde yatar?
Hançerin kalbime saldın be gülüm.
Dilimde sıkışan bir nara gibi
Sarp dağların kar çiçeği!
Rastladığımız bir hüzün vaktiydi
Bahar gülüşlüm, ceylan yürüyüşlüm
Ben seni çiçekler açarken bilirim
Unutamam seni,
unutursam ölürüm.
Ben aşkım, sarp dağlara düşer savaşım!
Ferhat benim mecnun benim kerem benim.
Gözyaşımı tuz diye kattığım aşım
Anadolu kokar, yanım yörem benim.
Bir buruk sevdanın buğusuyla yastayım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!