Bin dua dilimde, içimde mahşer
Bir ateş yüreğime kat kat düştü
Süzüldü semadan ak güvercinler
Hüzün gözlerime refakat düştü.
Naif gölgeler gülşen'i sararken
İçime oturan güneş
Çekme sakın perdeni
ışığın düşsün yönüme
Kapatma gözlerini.!
Mat şafaklarda ayazım
İçer gözyaşlarını toprak bulutların,
Belkide doğuştan yazılan kaderi bu!
Kimbilir hangi şarkısını söyler sevdanın
Aydınlık yarınlara akarken ay gibi su!
Ama bir canlı ki hırsına vuramamış perçin
Kirletmeye alışık, neylersin insan bu!
Gül gülüşlüm kalbime güller eker
Beni bir sonsuz ummana çeker
İçimizde olmuş belli ki şeker
İkimizi kaynatıp bal eylemişler.
Mademki yanarım sevda narına
Ham meyva ki karın ağrıtır derler
Mevsimi gelmeden koparma sakın!
Söylesen de sen derdini gülerler
Her olur olmaza aktarma sakın!
Hayat böyle, ateş gibi su gibi
Yağmur düşer damla damla engine
Ruhumu boyadın sen,kendi rengine
Beni sürükledin bir sevda cengine
Ne kılıcım var nede bir kalkanım
Ben aşka râm olmuş topraktan canım.
Ervah-ı âlem de Hakk ile and'ım
Fani sevdalara boş yere kandım
Sevilen her şeyi sınırsız sandım
Şimdi hepsi yalan oldu neyleyim.
Sevmiştim o yâri, ceylandı tekti
Bir gün şarkımı söylerse dağlar taşlar
İçimde sana doğru yolculuk başlar...
Vefalı ol ey gönül, su kadar ırmak kadar!
Seni gül ile karşılayan çiğnediğin toprak kadar.
zümrüt dağların doruklarında kanat açan yar
Bir ay var elimde bir güneş benim
Sayende oldu senin, öğretmenim.
Görüyorsa baharı bu gözlerim,
Gül damlası bağlar senin eserin.
İlim, irfanla kuşandın zamanı,
O kadar güvenme gençlik çağına
Nefes senin değil, can senin değil.
Hazan gelip düşer gönül bağına
Bu yurt senin değil, han senin değil.
Şu doğan güne bak, batana inat
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!