Ay bile kaçıyor gökyüzünden,
Benden kaçman normal.
Geceleri sevmiyorum,
Veda ettiğin geceleri.
Artık güneşi, sabahı seviyorum.
Kayboldum sensizken bu dünyada,
Evrenimdin, tek sahibimdin…
Kurtar beni,
Ellerinin sıcaklığıyla,
Sesinle yön bulsun yolum.
Gönlümün kıyısında oturup baksam da mehtaba,
Bir ay doğar, denizin öte yakasından.
Yakamozlar uzanır sahil boyunca,
Ama bakıp dokunamadıktan sonra, neye yarar?
Gecelerden ödünç aldım seni düşünmeyi,
Gönlümün kapılarını sonsuza kadar açtım,
Gelmedin hiç, sessiz kaldın.
Böyle olmasını ister miydim hiç?
Bilmeni isterim ki,
Bu kapılar asla kapanmayacak,
Tâ ki sen gelene kadar.
Gördüm,
Bildim seni,
Yandım aşkla,
Uğruna can verince.
Kaburgalarımın içinde,
Sancılı bir süreç artık bizim için hayat.
Kendi ellerimizle inşa ettiğimiz hayalleri bile yıktılar.
Müteahhitleri bizdik,
Tuğlaları biz dizdik,
Temelini biz attık.
Peki bizden ne istediniz?
Bir gönül hikayesi anlatırdı gözlerin,
Bilmezdim,
Bu kadar güzel anlatılabildiğini.
Senin sayende öğrendim
Sevmeyi, sevilmeyi…
Senin sayende.
İşte böyle oluyor hep.
Bir gülümsemeyle başlıyor her şey,
Kalbin hafifçe ısınır ve umut kokar hava.
Bir bakarsın, her şey yerli yerinde,
Dünya bile senin için dönüyor sanırsın.
Gülünce dünya duruyor bir an,
Tatlılığıyla sarıyor etrafı,
Sempatik bir melodi gibi,
Kalplerde neşe yaratıyor.
Kızgın olsa bile,
Gün batarken sol üst köşeden
Gözlük camıma vuran hayalinle karşılaştım.
Solgun bir akşam vaktinin eşiğinde
Sessizce seninle bulandım.
Önce inanmadım.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!