Sanadır bu sözlerim ey sevgili,
Üstüne almadın hiç söylediklerimi.
Kalbimi yakıp kül ettin her hecemde,
Sensizliğe mahkûm ettin güzel günlerimi.
Bir hayal gibi soldu yaşadıklarımız,
Ansızın gelen bir sızı içimde,
Geçmişe dönük kalp ağrıları bu.
Yaşanmaya yüz tutmuş kül savaşları.
Yine kaybettik.
Kurguydu her şey,
Anlamak, ömrümden uzun zamanı mı aldı.
Yakıp yıktım avuçlarımda ne varsa,
Geriye yalnızca kendim kaldım,
Karşı sandalyede oturan hüzünle.
İp gibi saçlarınla göründün ansızın,
Gamzene sakladım umutlarımı.
Bu kadar kısa bir vakitte
Gönlümün hırsızı oldun, güzelim.
Bilirim, nasıl da seveceğimi
Her defasında, başkalarının dizelerinde filizleniyor suretin
Sönmüş lambaların titrek ışığında.
Seninle yanıyor her sözcük,
Bir şiirin kıyısında, usulca seni çağırıyor.
Nereye baksam
Muradımı beklerken bugün,
Kimi devran kimi hicran,
Bugün de son buldu,
Sen beni sevdiğin günden beri aşığım sana.
Sen ki dünyalar güzeli ey peri,
Arayıp bulmak ne zormuş seni,
Şimdiye dek hangi ağyar ellerindeydin, sevgili?
Ben, zerrene muhtaçken
Yıllardır süren sevgim git gide artıyor.
Eksik kalıyorum sana ben;
Bir kere sesin için bin kere ölür bu beden,
Her saniye, her gülüşüm,
Mutluluğum.
Gittiğinde öldüğüm ömrüm.
Laflar aşık, titreyen,
Derdimi anlatsam ıssız gecedeki ay’a,
Neye yarar, ışık olmadıktan sonra?
Görmesem daha iyi şu anki şemâlini,
Ne feryadım incinsin, ne gözlerim, sen kan ağla.
Neler vermedim sana, neler...
“Gel” dedin gelmedim mi?
“Sev” dedin sevmedim mi?
Neler verdim, neler tükettim de
Yine de yetemedim mi?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!