Sessiz bir gecenin koynunda,
Yıldızlar kadar parlaktın, sevgilim.
Sordum bıkmadan, usanmadan,
Âlem bile utandı adını anınca.
Seni andım seherde,
Aynı şehirde, farklı hislerle gelmek de varmış,
Meğer duygular kendi gerçeğini yazarmış.
Aşkla yorgun düşen bir kalp,
Yalnızlığı bile dost sanırmış.
Kapının ucunda bir elma,
Hep içimdeydi o "neden" sorusu,
Kendimce aradım cevabını…
Belki de değer verdiğim içindi her şey.
Ama anlayamadım yaptıklarını
Asla.
Kararsız bir yürektin, fikrimce.
Yanımda olmanın o kadar çok isterim ki bu hayatta,
Seveni sevmek kadar güzel şey var mı ki dünyada?
Bir yürekten diğerine uzanan o bağ,
Gözlerde saklı mutluluğun ta kendisi aslında.
Sevmek, sevilmekle tamamlanan en saf duygudur,
Aradığında sesini duymak bir lütuftur bana,
Gönlüm, gönlüne raks çıkar o anda.
Nefesini beklediğim gibi,
Beklerim hep.
Sesini, ruhunu, bedenini
Göster aynada bana.
Bir şair gibi yazmalıymışım
Sayfalarca, sayfalarca,
Aşkımı anlatmak için sana,
Çünkü on yıldır bekliyorum seni,
Anla artık, anla beni,
Seviyorum seni.
Bir sese muhtaçlık,
Nasıl mı olur?
Telefonun ucunda geçen dakikalar gibi.
Kafanda dönüp duran kötü düşünceler,
O çalınca bir anda
unutulur.
Düşünsem seni her saniyenin, her salisenin aralığında,
Aklım yine o bıraktığın ana takılır.
Yokluğunda bulduğum nefes,
Varlığında bulamadığım bir sır gibi… yıllardır kayıp.
Yaşattın bana soluksuz bir hayat;
Bir yaradır sana varamamak,
Sokaklarında gezinememek.
Kalbim mezarlıklar eşiği,
Bir adım atıp da sana gelememek.
Acıtır kelimelerim bazen seni,
Yazmadı mı kimse sana bir şiir,
Hep mi düşlerde saklı kaldı gerçeklerin?
Bırak da hayalimde olayım seninle,
Ne de olsa bu dünyada olmadıktan sonra.
Bırak da orada seveyim seni,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!