Ben aslında sana çok şey derim de,
Gerek yok yormaya hiç kimseyi.
Varsın bütün veballer boynuma kalsın,
Herkes de beni kabahatli sansın.
Gerçeğin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.
Hoşça Kal
Peşinden koşmaktan yoruldum, bıktım,
Bu sevda uğruna kaç gönül yıktım.
Konuşsam olmuyor, sussam olmuyor,
Odamdaki asılı resmini yırttım.
Hoşça kal demek ayrılığın belirtisi,
Görüşürüz demek geleceğin fısıltısı.
Uzak ufuklarda solarken bir yaz akşamı,
Bir elveda düşer sessizce dudaklardan.
Anılar birer birer çekilirken perdeden,
Gözlerde yaşlar, kalpte ince bir sızı.
Hünkar'a Hasret
Ey Hünkar Hacı Bektaş, yoluna düşüp varamadım,
Bir garip ozanım ben, dergahına yüz süremedim.
Menziline gözüm düşer, gönlüm tutuşur her an,
Kapından içeri girmek, ne büyük bir arzu, ne yaman!
Uzaklardan seslenirim, yanar içimde bir köz,
Yedi yıl eşiğinde hikmet bekledim
Gül yüzünü bir kez görürüm diye
Çaresiz derdime dertler ekledim
Hünkarım dergahında ölürüm diye
Uğruna yoluna başımı koydum
İlk Hatıranın İzleri
Her şey o meyveyle başladı bir gün,
O olmasaydı ne olurdu hiç düşün?
Âdem bahtiyar kalır mıydı hep pek,
Havva kanatlı bir peri mi olurdu tek?
İnanma bana…
Ben hep kendi kendime
Seni sevmiyorum diye
Yalan söylüyorum
İnanma bana
İNSANLIK ZAMANI
"Bu karanlık, bu zulüm ELBET BİR GÜN SON BULUR!
Karanlığı yırtar güneş, AYDINLIĞA DEM VURUR!
YETER ARTIK! Sustukça çoğalan bu acı,
YETER! Eğildikçe büyüyen bu sancı!
İyi bak gözlerime;
İnsanı görünce tanıyamazsın.
Üzerindeki elbise, kolundaki saat, ayağındaki ayakkabı;
Bol gelir kimi bedene, kıyafeti aldatır kimilerini.
Kalemsiz Şair benim adım,
Senin adın Suskun Deniz.
İkimiz de doluyuz, ikimiz de sessiz.
Anlatacak çok şey var da kelime yok.
Bir nefes, bir bakışla anlarız birbirimizi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!