Her anı bir olmaz insanın,
Bazen efkâr olur, bazı neşe.
Kuralı bu, böyledir bu doğanın,
Acılarla sevinçler sahiptir ömre.
Dün akşam da böyle bir akşam oldu,
Sen bilmezsin daha bu karanlık yolu,
On iki adım gidince sağ bir çukur vardır.
Çukurun içinde ne olduğunu bilmiyorum,
Zaten bilmediğim için o çukurdan kaçıyorum.
Kişioğlu bildiklerinden sakınmıyor ama,
Yaklaşmıyor hiç tanımadıklarına.
Herkes gibi,
Her şey gibi,
Bırakıp kırık bir sevgi,
Kırıp benim yüreğimi,
Sen de gidiyorsun işte,
Senden öncekiler gibi...
Seni düşünüyorum şimdi,
Tozlanmış hatıraların arasından çıkarıp o geceyi,
Hatırlıyorum 'ilk'im olan o sevgiyi...
Bak şimdi de gece,
Ve gözlerim kapanıyor.
Seni gördüm düşümde,
Dün gece!
Bir beyaz elbise vardı üzerinde,
Belinde her zaman taktığın sarı kemerin,
Hani ucu aşağı sarkan!
Bir de tebessümün vardı gözlerinde o ağlarken bile kaybolmayan...
Gözlerimde biraz yaş,
Yüreğimde bir parça hayal kırıklığı bıraktın.
Bir de gidişine yazılan yırtık sayfalar üzerinde bir kaç dize...
Ve gittin,
Umarsızca, fütursuzca,
Yine aynı gecelerden birisi,
Fark yok, keder çok...
Yine aynı kederlerin sıralanıyor üçü beşi,
Yine kötü düşler ve kâbus çok...
İnsanlara güvenmiyorsam,
Kimseye inanmıyorsam,
Mutluluğu hiç görmüyorsam,
Hep sizin sayenizde!
İçim mutlulukla dolmuyorsa,
Son ışık da söndü çoktandır,
Aydınlatan önümü bir şey kalmadı,
Tüm sevdiklerim gitti nedendir,
Şu yüzümü güldürecek biri olmadı.
Yollar üstüme üstüme geldi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!