Üşüyorum elimde değil,
Hava soğuk,
Ağaçların dalları bile üşüyor,
Taşlar bile titriyor,
Yıldızların bile içi titriyor,
Elde değil, hava soğuk.
Bu hayat adil olmaz asla,
Bir yanından kemirir durmadan.
Geri dönüp bakınca da,
Kırar, döker, parçalar yorulmadan!
Bir umut beklersin gözlerin ufukta,
Bir sevdiğin vardı hani hatırlar mısın?
Sabahların şafağı, gecelerin yıldızı,
Turan desem sana şimdi anar mısın?
Saçlarının renginde, gözlerinin bebeğinde...
Her sabah birlikte yürürdünüz,
Soğuktu,
Hava yağmurluydu,
İkisi de suskundu...
Göz uçlarıyla kıza baktı erkek,
Kız biraz durgundu,
Rüyalarımın ardından koşup dururum,
Ne güneşi görürüm koşarken, ne ay'ı.
Koşarken ne bir sevgi, ne de sıcaklık bulurum,
Kuru ve acı bir soğukluktan ibaret sanırım dünyayı.
Bilmiyorum ne zaman son bulur koşuşum,
Hadi! Ben sana koşayım, sen de bana,
Bakarsın tereddütlerin ulaşamadığı bir yerde karşılaşırız,
Senin dudaklarında bir tebessüm,
Benimse elimde elma şekeri...
Öğrettiler bana zamanla,
Gökyüzünün hep mavi kalmayacağını,
Denizlerin üstünde hep martıların uçmayacağını,
Gözyaşının her zaman sebepli akmayacağını,,
Öğrettiler kafama vura vura.
Bir gün yağmurun içinde kalsam,
Bir tek adım bile atamasam,
Düşlerime bile sarılamasam,
Elini uzatan biri olur mu?
Yüreğime ateş düşse,
Bir sessizliğin çıldırtan ertesinde,
Duyarım çığlıkların en yankılısını,
İçimden bir ses bir şeyler anlatmaya çalışırken,
Kaybederim o çok sevdiğim ay yansımasını.
Her geceki gibi bu gece de duyguluyum,
Yüreği geçmişin izleriyle kanayan dost!
Geç karşıma da yâd edelim o geçmişi,
Görelim, gösterelim bizi yaralayan o günleri...
Tıpkı senin gibiydim ben de bir zaman!
Sevmiştim, sevilmeye doymadan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!