Bir şafak vaktinde uyandığında fark edersin her şeyi,
Aslında kimsenin seni sevmediğini,
Bir de bilmediklerini kıymetini...
Fark edince söversin sana özgü nazikliğile,
Hayata,
Dünyaya,
Ben ne zaman sahilde yürüsem,
Aklıma 'o' aşk gelir.
O esmer, o narin, o nazlı kız,
Gözlerimin önünde beliriverir.
Ben ne zaman sahilde yürüsem,
Gel şöyle karşıma Atakan!
Sen anlarsın beni yalnız,
Gel de biraz dert yanalım şu hayattan...
Bilirsin çocukluktan beri hep beraberdik biz,
Ayıramadı kimse...
Bana bir şey söyle Aylin,
İster taştan, topraktan olsun,
İçinde suskunluğun haykırışıyla,
Bir de ferahlamanın rahatlığı olsun!
Bana bir şeyler söyle Aylin,
Bekle diyorsun bana,
Beklememi istiyorsun durmadan,
Bir şeyler vaad ediyorsun,
Bunları alacağımı söylüyorsun beklemem karşılığında.
Sadece beklememi istiyorsun ama,
Ben kendimi avuttum gecelerce,
Çünkü sen hiç benim olmamıştın,
Aslında hiç kimse hiçbir zaman benim olmamıştı,
Her şey bir yağmurdan sonra gelen,
Gökkuşağı gibiydi;
Öyle parlak ama geçici...
Bir gün ansızın karşına çıksam,
Kalbimi kalbine doğru açsam,
Bütün sakladıklarımı yalnız sana açsam,
Benimle tek göz göze gelir misin?
Yollarına güller döksem,
Susuzdu bütün ağaçlar,
Otlar suskundu,
Ve durgundu daha geçen gün gürleyen gök,
Deniz ise yorgundu,
Yıldızlar sönüktü, ben oradayken.
Nerede kaldı o bekleyiş?
Nereye gitti hayalin?
Son bulmaz mı acep bu tükeniş?
Hangi şarkıyla diner kederim?
Kim derdi düşeceksin bu hâle?
Yıldızların senden saklandığı bir gece vakti,
Başını hafif yana düşürüp bakarsın gökyüzüne,
Görünen sadece kapkara bir boşluktur,
Bir hüzün uykusu,
Bir umutsuzluk...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!