Keşke seni de içimde tutabilsem.
Tıpkı sigara dumanı gibi.
Derin bir nefes alır gibi yapsam,
Ve hiç bırakmasam.
Dudaklarıma mühür vursam.
Hiç açmadan ağzımı,
Bütün hastalıklarımın sebebi sensin
Senin sensizliğin
Hiç bir ilacın, hiç bir hekimin çare olmadığı sensizliğin.
Ayaklarım ayağına değmediği için ağrıyor
Kollarım seni kucaklamadığı için ağrıyor.
Yokluğunda biriktirdiğim sensizlikler vardı.
Ben biriktirdiğimde saat üzüldü,
Güneş ağladı, bulutlar kurudu,
Toprak toz oldu ve uçtu.
Kimi zaman toprağa karıştım,
Kimi zaman güneşte eridim,
Seninle iken gülmek
İki kişilik bir eylemdi.
Kimsenin görmediği,
Kendimize ait cennette…
Sende önce dokunmak
Sadece cisimleri tanımaktı,
Kimsesiz şiirlerimi evlat edinen sen,
Sahipsiz dudaklarımı nüfusuna alan sen,
Bana üşümenin ne olduğunu unutturan sen,
Beni kendinden soğutan sen,
Bana gözyaşını unutturan sen,
Yüzümde gülüşleri yaratan sen,
Sen uyurken yanına yaklaştım
Bir iki mısra bıraktım
Bir kısmını boynuna
Bir kısmını da saçlarının arasına.
Banyo yaptığında
Tenine doğru aksın,
Seninle geçen zamanlara sarıldım
Sadece içinde dakikaları yaşadım diye
Ölümsüz dakikaları, sonsuzluğu hisseder gibi
Geçtim altına yıkandım.
Seni bekliyor olacağım demiştin ya,
Sen beklersen hemen gelirim
Sen beklerken sıkılma diye hemen gelirim
Senin üzüleceğini hissederim ve hemen gelirim
Gözyaşların yanağından süzülene kadar gelirim.
Öyle ki her ikimiz çenende buluşuruz.
Kaç tel saçın dudaklarına dokunur?
Kaç damla gözyaşı yanaklarını ıslatır,
Tenine huzur verir, çíğ tanelerini kıskandırır.
Kaç günaydın bir sabaha sığar sen olmayınca?
Peki ya akşam;
Sesimi istiyordun
Yanına yaklaşmamı
ve kulağına fısıldamamı istiyordun
Kendime asla engel olamadım.
Ne zaman kulağına yaklaşsam
Dudaklarım boynuna değiyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!