Seni bulmam çok zordu
Yıldızlar sayesinde önce saçlarına ulaştım.
Tabii ki yetmedi, saçını koklarken.
Boynuna ulaştım peşinden.
Sonra omuzların küstü bana.
Biliyor musun, evimde hiç resim yok.
Duvarlarım bomboş uzaktan bakana.
Oysa ki, ben her gece seni çiziyorum.
Duvara, koridora ve tavana.
Yüzünü bir türlü bitiremediğimden…
Seni sevmek, beklemek sevaptı.
Ve ben sevap işlemeyi çok severim.
Ve ellerim düştü seni beklerken;
Saçlarımın arasından masanın üstüne.
Aslında yığıldı kaldı.
Bir zamanlar karşısında elinin olduğu yere.
Bu sabah penceremde bir güvercin vardı.
Hani şu her sabah gelen beyaz güvercin,
Yanına yaklaşınca uçtu,
Giderken beyazlığını bıraktı bana.
Beyazından öptüm,
Bu seferde bulutlar kıskandı,
Bazen şiir ulaşır kalbe
Bazen de gözler yaşlarla dolar
Yazılar gözükmez
Her şey bulanıktır
Tıpkı yağmurda pencereden bakar gibi
Hiç kimse gelmedi senin geldiğin gibi.
Çünkü kimseyi istemedim.
Çünkü kimseye ihtiyacım yoktu.
Çünkü bir tek sana ihtiyacım vardı.
O yüzden herkese kapı kapım kapalı.
Matematik ile aran nasıl?
Mesela;
Ömrüme kaç tane gülücük sığdırırsın?
Beni ne kadar güldürürsün?
Beni kaç dakika ağlatır?
Kaç damla gözyaşı döker,
Dağınığım
Karma karışığım
Düğümlerim balçık tutmuş
Gözyaşım bile çözemiyor
Ama, okuyorsun ya
Yürek bu
Ayakları olsaydı sana koşarak gelirdi.
Senin ağlatacağını bilse sevmezdi ki seni
Yürek işte…
Yalnız kalacağını bilse sevmezdi ki seni
Yürek işte…
Seni bilmem ama
Bugün yağmur yağdı
Beni bir hüzün bir mutluluk sardı.
Sanki tekrar saba kavuşacağım
Tekrar sana sarılacağım gibi hissettim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!