Bu gün doktora gittim
Şekeri artık bırakmamı söylediler
Onlara diyemedim ki,
Seni nasıl bırakırım
Ben selamımı
Gözlerine bakarak söylemek istemiştim
Ama hep geçtiğin yolda değildin artık
Bıkmadım ki
Her gün ve her gün bekledim
Sonra bir ara birisi dedi ki
Acıyı sadece dudaklarımda zannetme.
Dokunduğun her yerim acıyor.
İstersen bana bir sürpriz yap.
Bir yağmur gibi gel gene,
Fırtınalı bir yağmur gibi,
Ya da bir yaz yağmuru gibi,
Şartlarımızı ve yasaklarımızı
Ve gözyaşlarımızı
Ve günahlarımızı gömdüm.
Öyle derine gömdüm ki.
Üzerine bir de ağaç diktim
Yanına bir tane daha
Bana aşkından çöle düştüm deme!
Eğer gerçekten orada olsaydın,
Sana rastlardım.
Bana ölümü anlatma sakın!
Sen olmadan cennet bile çöl gibi.
Bana dokunmadan bahsetme sakın!
Seninle konuşacaklarım vardı.
Uzun uzuuuun hem de.
Gözünün içine bakarak
Ve orada kaybolarak.
Hani saçlarımı çok severdin ya.
Bugün seninle bilimin çözemediği şeyleri bulacağız.
Mesela:
Kırılan her şeyin sesi çıkar mı sanıyorsun?
Kalbimin kırıldığında bunun sessizce olduğunu bil isterim.
Sadece binaların mı yıkıldığını sanıyorsun?
Belki toz duman göremiyorsun ama dünyam da yıkılabilir (dünyamız)
Sokaklar kalabalık mı sanıyorsun?
Şehirler gürültülü mü sanıyorsun?
Dünya da 70 milyar insan mı var sanıyorsun?
Yanılıyorsun:
Senin olmadığın sokaklar ıssız,
Senin olmak şehirler terk edilmiş,
Ne kadar şanslı bir ay ki,
Boynunda senden bir yıldız taşıyor.
Ne kadar şanslı bir gökyüzü ki,
Ona bakıp güneşi hatırlatıyor.
Saçlarının ucu da
Ellerin de
O kadar şanslılar ki.
Ellerin çok şanslı,
Çünkü saçlarının ucunu tutup
Onları geriye atıyorsun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!