Beni benden alıp,
Uzaklara götürür müsün?
Neresi olduğunu söyleme
Hatta öyle bir iklimde götür ki
Zamanı bile unutayım.
Kayıp aranıyor ilanlarında bile,
Şartlarımızı ve yasaklarımızı
Ve gözyaşlarımızı
Ve günahlarımızı gömdüm.
Öyle derine gömdüm ki.
Üzerine bir de ağaç diktim
Yanına bir tane daha
Bana aşkından çöle düştüm deme!
Eğer gerçekten orada olsaydın,
Sana rastlardım.
Bana ölümü anlatma sakın!
Sen olmadan cennet bile çöl gibi.
Bana dokunmadan bahsetme sakın!
Seninle konuşacaklarım vardı.
Uzun uzuuuun hem de.
Gözünün içine bakarak
Ve orada kaybolarak.
Hani saçlarımı çok severdin ya.
Seni öyle iyi sakladım ki
Bir başkası sana bakar
Ve seni içinde görür diye
Öyle korktum ki.
İçinde adının harfleri olan
Seni minicik de olsa tanımak
Benimle saklambaç oynama!
Seni ne zaman arasam oradasın.
Hani şu hiç çıkaramadığım yer...
Artık ben de oraya geliyorum.
Birlikte saklanalım.
Ne zaman birlikte çıksak; bana,
Aç bakayım ağzını,
İçinde bana sakladığın bir söz var mı derdin.
Ben seni seviyorum derdim.
Ama ben senin dudaklarının arkasına hiç bakmadım.
Meğerse sen, " Elveda" sözünü saklamışsın.
Teninin kokusu
Sadece tenime işledi sanıyordum.
Evimin her yeri sen kokuyor.
Her gece eve geldiğimi sanırken,
Aslında sana geliyor gibi hissediyorum.
Hayatında sana ait o kadar şanslı şeyler var ki
Neler olduğunu bilmiyor musun?
Hadi gel beraber bakalım.
İlk önce terliklerin çok şanslı,
Çünkü sen eve girince kavga etmeye başlıyorlar
“Bu sefer önce beni giyecek” diye.
Bugün adımlarımı geriye attım
Sana rastladığım yollara, yerlere doğru
Yolda bir kaç anıya çarptım
Bir kaç hatıraya, bir kaç resme çarptım.
Havada asılı kalmış sözcüklere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!