Büyüdükçe ruhumum da değişeceğini söylediler.
Öyle ki, bir giydiğimi bir daha giymeyecek,
Bir merhaba dediğimi
Ertesi gün tanımayacakmışım.
Bazen gittiğim yere bir defa gidip,
Bir sonrakinde o adresi hatırlamayacağımı söylediler.
Birini sevmeye başlamamışsan eğer
Günlerin hep kitap okuyarak
Ve büyük fincanlarla kahve içerek geçer.
Ben seninle tanışanca
Önce kitapların yaprakları kapandı
Sonra da kahvenin tadı değişti
Dudaklarımın arkasında
Sana söyleyemediğim.
Bir türlü açıklayamadığım.
Hapis kalmış,
O kadar çok kelime var ki.
Onları yan yana getirince
Seninle tanışmamıza sebep olan ağacı hatırladın mı?
Hani şu her yaprağında seni seviyorum yazan
Rüzgâr esince seni seviyorum diye fısıldayan.
Dalındaki meyvede dudaklarının tadı olan
Atında uyuduğumda saçlarının kokusu
Bugün bana bir sürpriz yap.
Öyle çok lüks bir şey olmasın.
Çok pahalı da olmasın.
Sadece özel olsun.
Herkes için yağmur damlası kadar hafif.
Benim için ise dünyalara bedel olsun.
Belki aynı mahallede değiliz
Hatta aynı şehirde bile değiliz.
Ama sen uykusuz kaldığında ben çok üşüyorum.
Nereden mi biliyorum?
Uyurken seni seyretmiştim
Biraz düşündüm
O kadar uzun düşündüm ki
Ondan önce nasıldım diye
Cevap bulamadım.
Sadece doku ve kas yığını idim.
Benim için bir şiir yaz demiştin.
Neden olmasın ki.
Sen sadece,
Nereye yazacağımı şöyle...
Tenine mi?
Yoksa dudaklarına mı?
Şiir diye yazılır,
Sen diye okunur.
Aşk diye yazılır,
Sen diye okunur.
Gülücük diye yazılır,
Sen diye okunur.
Seni sevmek elimi taşın altına koymak değildi.
Seni sevmek yeni bir mevsim yaratmaktı.
Ayın dünyaya yaklaşması,
Akarsuların daha çok köpürmesi,
Papatyaların son yaprağında seviyor çıkması,
Çölde kar yağmaya başlaması gibiydi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!