Düşünüyorum da
İyi ki beyaz diye bir renk var
İyi ki beyaz var.
Kapkaranlık dünyama
Seni çizmekte kullandığım
En güzel boya.
Alfabeye her harften bir tane bırakmışlar
Sana söyleyeceğim o kadar çok kelime
O kadar çok cümle var ki.
Kahramanları sadece biz olan
Ve o kadar çok hikâye var ki.
Ama harfleri yetersiz kalıyor.
Sana uzak bir yapraktım.
Her gün dua eden,
Rüzgârın çıkmasını bekleyip,
Saçına düşmek isteyen…
Sen ne yaptın peki!
Bütün bir yaz,
Tırnağımı derin kestiğimde çok küçüktüm
Ama büyüyünce başka, başka yaralarım oldu
Daha da fazla acıtıyor.
Daha fazla kanıyor.
Yaralarım da göremezsin
Kanamamı da göremezsin.
Sen fark etmiyorsun ama:
Ben ne yaptığını çok iyi biliyorum.
Sen kupkuru bir bedenin üzerine
Yağmur olup yağıyorsun.
Yemyeşil yapıyorsun o bedeni
Omzunun üstüne
Yukarıdan aşağıya gerdanına
Saçlarının başladığı yere
Dudaklarının üzerine
Diz kapağının üzerine
Hatta kalbinin olduğu yere
Yüreğini, benim yüreğimin yanına koyarsan eğer
Ne kadar çok konuşacak şeyleri varmış şaşırırsın
Sana da onları seyredip, dinlemek kalır.
Gene yağmur yağıyor
Ben de senin için,
Her damlasına günaydın sakladım.
Lütfen şemsiyeni kapat ki,
Yüzüne dokunsunlar.
Zaman ne demek biliyor musun?
Belki kolundaki saate bakıp söyleyeceksin.
Belki de “bir yılın on iki ayına eşittir” diyeceksin
Belki de bana denklemden bahsedeceksin.
Bir süre sonra matematiksel kavramlarına kızdığımdan.
Bana “on iki tane burç” diyeceksin.
Hep beklediğimdin
Hiç kaybetmek istemediğim
Yanım (ın) da olmak istediğim
Kendime ait bir zamanımın olmadığı
Bütün zamanlarımın sahibisin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!