Soğuk / Karanlık / Terk Edilmiş
Bazı duygularımı ertelemiştim.
Çünkü o sıralar bir şey vardı kalbimde.
Elimi dokundurduğumda hissetmiyorum ama
Seni görünce hissediyordum.
Af edersiniz güzel bayan!
Geçen bir zaman içinde
Soluğunuzdan öpmüştüm.
İçimde çok az nefesiniz kalmıştı.
Ama hepsi bitti.
Acaba;
Beni alacakları zaman sordular
Bir isteğin var mı diye?
Ben de;
İsteğim her zaman aynı idi
Gene de değiştirmeyeceğim.
Sen dedim içimden
İklim ne zaman yeşil oldu.
Yağmur ne zaman düştü.
Güneş havada ne zaman asılı durdu.
Yıldızlar niye yukarıdan göz kırpıyor.
Rüzgar kime kızdı da böyle esiyor.
Gökyüzü neden kış gelince ağlıyor
Doğru....
Susarım.
Hem de her zaman susarım.
Ama sadece sana surarım.
Hadi...
Gel ve dudaklarımı ıslat...
Seninle ilgili bütün her şey yaşıyor
Sadece eşyaların değil
Sadece dokunduğun yerler değil.
Sadece yaşadığımız yerler değil.
Anılar (ımız) da yaşıyor.
Şimdi sen yoksun
Bu gece gelmedin.
Keşke gelseydin!
Gene beni bıraktın bu gece.
Öyle susamıştım ki sana.
Hem de deliler gibi.
Keşke musluktan aksaydın,
Suyun hangi şekli olduğunu seçemiyorum
Bazen sabah yaprağın üzerindeki çiğ tanesi.
Bazen de ihtiyacım olduğunda ağlayan bir buluttan düşüyorsun.
En çok sana susadığım anda sağanak haldesin.
Seviştiğimizde bir çağlayan gibi öpüşün
Gökyüzün olduğum dönemlerde
En sevmediğim renkti mavi.
Halbu ki ben en çok suyun olmak istemiştim.
Tatilde yüzdüğün denizin suyu gibi mesela…
Dalgaların teninle seviştiği gibi şanslı olmak,
Kimsenin öpmediği yerleri kıskandığım deniz gibi mesela.
En çok yıkandığın suyu kıskanırdım.
Tenine değer, saçlarına değer
Ve seninle sevişirdi.
Sonra kokladığın çiçeği kıskanırdım.
Seni burnundan öper.
Polenleri içine girer ve seni mutlu ederdi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!