Sen çocuksun daha küçücüksün
O yüzden çok çabuk üşür ellerin ayakların
Bense kimi zaman bir baba ellerine hohlayan
Kimi zaman bir sevgili ayaklarından öpen
Ben seninle yıllanmış şarabım sevgilim
İç beni korkma ısınırsın
Hayır hayır,
Kaçığım ben tam bir kaçık!
Seni bu denli
Seni sonsuz ağırlıkta yaşayan
Diplomasız bir aklı yitik.
Zaman yoksun aklımda
Uzun yollar gidersiniz
Kaldırım taşlarıyla süslü,
Ortasında ağaçlar ve çiçekler,
Benim yollarım yok şiirim var...
İnsanlar yaşarsınız ve sevdalar onlara dair,
Benim yalnızlığımda ne var biliyor musun
Aşk var, sevda var, "yaşama isteği var"
Ya da yaşayabilme adını sen koy.
Benim yalnızlığımda yarınlar için
Begonvil süslemeli kapılar
Bahçelerde domates kokuları
Bütün renklerin muafiyetinden
Beyaza dönen bir döngüdür bu kısırdan farklı
Gök kuşağının bele bağlanışından tut da
Esmer bir gecenin göğsünde parlayan yıldıza değin
Sürüp giden bir maceradir sorgu sual olmadan
Bilirim,
Zorlasam az daha,
Çatlayacak yüreğim,
Ki yorgun dünya kadar;
Biraz daha ses etsem içimden,
Benim anlattığımı anlamaları zor biraz,
Anlamazlar anlatırken seni.
Hem nerden bilebilirler ki
Özlediğim, sesini nefesini.
Bilmesinler,
Bilmemeliler...
Duvarın öte yanından,
Duyulmayan tarafından sesleniyorum;
Kelime bitişikliğine münhasır,
Bir edanın ağır tonajında;
"İnsan var mı"
Adı bozuk kanı bozuk bir gün,
susun ses etmeyin.
Yokluğu şerefine
gözyaşı kadehini kaldırıyorum bugün,
ayıklığımı bilmeyin...
Soba da söndü,
Işıklar da kesik,
Sen de yoksun,
Yatak soğuk.
Bir 25 bin daha,
Dökülüyorum içimden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!