Zamanı geldi,
Kendimi terkediyorum.
Uzunca sokakların üşengeçliğinde,
Kendimi sende bırakıp gidiyorum.
Saati geldi,
Bir ömrü terkediyorum.
Biz öldük gerisin geriye ne kaldı
Açılmamış goncanın yalnızlığı
Esmemiş rüzgarın esintisi
Ekilmemiş ağacın gölgesi
Ve akmamış derenin sesi
...ve bir gün,
Bitmez denilen de biter.
Bitmeyen Nuh'un ömrü gibi,
Geride kalınmışlığa el sallar.
...ve bir gün,
Gün gece olur,
Ver Elini
Ver elini ay göğe düşmeden,
Tepenin ardı bekler bizi.
Yıldızlar geceye şahit kesilmeden,
...ve yine olmayışının
ağır bastığı
bir uykusuzluk seramonisi.
Rüyaların karmaşından sıyrılıp
sana uyanmanın gerçeği.
Her ruyada sana bilenmenin var oluşu...
Dudakları çatlamış çocukların
Rüzgarlarına maruz bir yeşil,
Ki duayeni bu dumanın,
Sigarayı sıkan dudaklar.
Aşk, ömrü birlik bir bütün,
Güneş yansır batarken betondan
Ve kandan ormanların arasından
Üstelik bu uzayan yol dikenli, çakıllı
Üstüne üstlük yüreğim çarıksız
Yüreğim nasırlanmış insanlardan
Kıyısızlığın kıyısında,
Ak gagalı,
Deniz gözlü,
Gül dudaklı kırlangıçları
Vurup gidiyoruz.
çalan kapı olsa
ve kim diye homurdansam
uzanıp birden kapıyı açsam
çalan kapı olsa gelen sen olsan
ama önce ara ya evde yoksam
İçime yağmur yağıyor Marco, gözlerimden
Düşlerim ıslak şimdi,
Bulutlar ürperiyor...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!