Recep Akıl Şiirleri - Şair Recep Akıl

Recep Akıl


801- Mademki feda ediyoruz o zaman feda ettiğimiz şeyin, şeylerin bu dünyadan göç ettiğimizde yanımıza ne katacağını da hesap etmemiz gerekmez mi?

802- “Emek yoksa ekmek yok.” sözü günümüzde değerini epeyce kaybetmiş olsa da doğruluğu konusunda karşıt bir şeyler söylemek hiç de kolay değildir. Kolaycılık son tahlilde kaybettirir.

803- Hiçbir şey kendi başına mükemmel hale gelmez. Mükemmel olabilmesi için usta bir elin müdahalesi gerekir.

Devamını Oku
Recep Akıl


811- Ölüm, bu dünyada garip ve kimsesizdir. Hangimiz ölüm denilen mevhumu severiz ki? Öte yandan bu yalan dünyanın tek gerçeği de ölüm, geri kalan her şey yalan.

812- Kötü olmazsa iyiliğin değeri anlaşılmaz. Yani karşıtlık hayatın her durumunda olmalıdır aksi takdirde denge ortadan kalkar. Her şey zıddıyla kaimdir ve zıddı sayesinde bir değere sahip olur.

813- Merhamet fıtratın en güzel hasletlerinden biridir. İnsana merhamet çok yakışır.

Devamını Oku
Recep Akıl


821- Yanlış yapma korkusu insanı hareketsiz bırakır. Öyleyse bir işin ucundan tutmak isteyen yanlış yapmaktan korkmamalıdır.

822- İnsanoğlunun en büyük açmazı yetinmeyi bilmeyip açgözlü davranması ve bu eksikliği nedeniyle de bu güzelim dünyayı kendisine yaşanmaz hale getirmesidir. Olumsuz değil, olumlu düşünmeli ve biriktirmeci değil paylaşımcı olunmalıdır. İnsanın yaratılış özelliğine böylesi daha uygundur.

823- Anlaşmazlıklar alt üst oluşları da yanlarında taşırlar ve elbette kargaşayı da. Sonuç yıkım ve yok oluştur. Yıkımların ardından yeniden toparlanabilmek için çok büyük emek ve maliyet gereklidir. Bu sebepten maliyetler birileri için kazanç kapısıdır. Onun içindir ki kargaşaların ardında mutlaka birilerini hesabı vardır.

Devamını Oku
Recep Akıl

841- Kendimizi fazla ciddiye almayalım, sıkmayalım, zorlamayalım. Her zaman Yaratan'a bize verdiği sonsuz nimetlerden dolayı şükredelim. Yerine göre eğlenelim de ama asla elenmeyelim. Ve yüzümüzden gülümsemeyi hiç eksik etmeyelim.

842- Zorda kaldığında insan vazgeçmek yerine yeteneklerini kullanmayı bilmelidir ama “yetenekliyim” diye olur olmaz her yerde ortaya da çıkmamalıdır.

843- İnsanoğlu bu dünyaya geldiği günden itibaren hedefi belli olan uzun bir yürüyüş içindedir. Bu kesin bir geçek. Peki, o halde bu yürüyüşte kazancıyla kaybını zaman zaman kontrol edip bir muhasebesini yapmamakta niçin direnir ki?

Devamını Oku
Recep Akıl

851- Sorgulamayı, soru sormayı karakterinin bir parçası haline getirmemişse insan taraf olduğu bir konuyla ilgili olarak lehine bir iddia duyduğu zaman hemen inanma eğilimi gösterir. Tersine bir durumda da tavrı elbette inanmamak yönünde olacaktır.

852- Ortada bir sorun varsa ve bu sorun çözüme muhtaçsa yapılması gereken ilk şey o sorunun çıkış sebeplerini doğru tespit etmektir. Çünkü doğru teşhis ardından doğru bir tedaviyi de yanında getirir. Aksi durum b0şa kürek çekmektir ki sonuçları daha da vahim olur.

853- Her oluşun ardında bir sebep vardır. Olanın kühnüne varmak için sebeplere değil o sebeplerin hikmetini anlamaya çalışmak lazım.

Devamını Oku
Recep Akıl

861- Her olay bir sebebe dayanır. Davranışlar da öyle. Sebep bilinmeden harekete geçmek hata yaptırır. Bir olayla ya da davranışla karşı karşıya gelindiğinde sakin olmalı, hiç acele etmeden meseleyi anlamaya çalışmalı sonrasında ne yapılacağına karar verilmelidir. “Öfkeyle kalkan zararla oturur” diye boşuna denmemiştir.

862- Dua kul ile Rabbi arasında bir köprü, bir tür iletişim aracıdır. Dualarımızla yakınlaşırız bağ kurarız Yaratan’ımızla. Allah’ın (Azze ve Celle) biz insanoğluna bahşetmiş olduğu en büyük nimettir dua. Dualarımız olmasaydı biz ne işe yarardık?

863- Yaratılmış her canlı Cenab-ı Hakk’ın onlara verdiği pek çok duygu ile yaratılmıştır. İnsanlardan farklı olarak hayvanlar fıtratlarındaki bu özellikleri hiç hesapsız kullanırlarken insan bir takım hesaplar içinde hareket eder.

Devamını Oku
Recep Akıl

871- Aynı yöne bakan herkes aynı şeyi görmeyebilir. Baktığın şeyin sende uyandırdığı duygu senin kişisel özelliklerinden ortaya çıkar ve sadece sana aittir ve dahi sana göre doğru olması demek onu doğru yapmaz.

872- İnsan yerine ve zamanına göre davranmayı bilmeli ve sabretmelidir. Görecektir ki ne “imkânsız” denilen şey olur hale gelir. Çünkü var eden, varlık sahibi Allah (c.c.) “Ol” der olmayacak sandığımız şey o anda oluverir.

873- Her ne olursa olsun insan işini düzgün yapmalıdır ki bir takım zararlara sebep olmasın. Çünkü yapılması için emanet edilen işin akıbeti o işi yapacak olanın sorumluluk bilinciyle doğru orantılıdır.

Devamını Oku
Recep Akıl

881- Ne kadar güçlü olursan ol senin de zayıf bir tarafın mutlaka vardır. Bu sebepten kendini asla yenilmez zannetme.

882- Kavga iyi bir şey değildir. İnsanın enerjisini boşa harcamasına sebep olur. Mümkünse kavga etme. Ama seninle kavga etmeyi göze alıyorlarsa asla geri çekilme hatta misliyle karşılık ver. Yenilsen bile hasar verirsin ki bir sonrasında üzerine gelmek konusunda daha çok düşünürler. Aksi takdirde sessizliğini korkaklık sanıp üzerine daha çok gelirler.

883- Okuryazar olabilmek için okuma yazma bilmek yetmiyor. Okuyup yazmak gerekiyor. Tabi yazarken saçmalamamak, okurken de saçmalıkları okumamak kaydıyla.

Devamını Oku
Recep Akıl

891- Her olay bir sebebe dayanır. Davranışlar da öyle. Sebep bilinmeden harekete geçmek hata yaptırır. Bir olayla ya da davranışla karşı karşıya gelindiğinde sakin olmalı, hiç acele etmeden meseleyi anlamaya çalışmalı sonrasında ne yapılacağına karar verilmelidir. “Öfkeyle kalkan zararla oturur” diye boşuna denmemiştir.

892- Dua kul ile Rabbi arasında bir köprü, bir tür iletişim aracıdır. Dualarımızla yakınlaşırız bağ kurarız Yaratan’ımızla. Allah’ın (Azze ve Celle) biz insanoğluna bahşetmiş olduğu en büyük nimettir dua. Dualarımız olmasaydı biz ne işe yarardık?

893- Yaratılmış her canlı Cenab-ı Hakk’ın onlara verdiği pek çok duygu ile yaratılmıştır. İnsanlardan farklı olarak hayvanlar fıtratlarındaki bu özellikleri hiç hesapsız kullanırlarken insan bir takım hesaplar içinde hareket eder.

Devamını Oku
Recep Akıl


901- Yaratılmış olan her şey belli bir zaman için bu dünyayla ilişki halindedir. Dünya sahnesine çıkan her canlı için mutlak bir son var ve insanoğlu da bundan beri değil.

902- Özür dilemek sebebin yıkıntısını ortadan kaldırmamışsa anlamsız bir şey olmaktan öteye gitmez.

903- ‘Hayat’ dediğimiz şey bir kurgulamadan ibarettir. Kurgulayanın istediği biçimde sürer. İnsan ise bu kurgunun içinde rolünü oynuyor. Lâkin bir ayrıntı var ki işini yaparken karar verme süreçlerinde kendi iradesini kullanır. Ve tabi bu iradi durum onu sorumlu hale getirir.

Devamını Oku