Recep Akıl Şiirleri - Şair Recep Akıl

Recep Akıl

Gıybet, bir kimsenin ayıbını arkasından söylemek veya aleyhine konuşmak anlamında kullanılan bir kelimedir.

Türkçede bu kelimenin karşılığı olarak ‘dedikodu’ ya da ‘çekiştirme’ kelimeleri kullanılır.

İslam'da büyük günahlardan biridir.

Devamını Oku
Recep Akıl

sessizliği dinliyorum sensizlikte
ve sensizliği sessizliğin içinde
şarkılar kederli şarkılar hazin
ve hatıralar yüreğimde
hoşça kal canım
gittin madem

Devamını Oku
Recep Akıl


"Alkol gibi her günah sarhoş etseydi, nasıl ayakta duracaktınız?" Elbette alkolü savunmak değildir anlatılmak istenen. Bu sadece bir örnektir.

Alkol haramdır ve kullanan kişi Allah'ın yasaklamış olduğu bir şeyi yaptığı için günah işlemiş olur. Ama Allah’ın kulu için koymuş olduğu diğer yasaklar daha mı az günahtır?

"Az günahı az sanma, kime karşı işlenmiştir ona bak." denmiştir. Günah günahtır. Azı da çoğu da birdir. Her durumda kişi yaratıcısına karşı suç işlemiştir.

Devamını Oku
Recep Akıl


Seçim barajının adil olmadığı gerekçesiyle AYM’ye kim başvurdu bilmiyorum. Aslında çok da ilgilenmiyorum AYM’nin bu pası gol yapma çabaları da beni hiç enterese etmiyor. Keşke bu baraj kalksa… Kalksa da herkes bir rahatlasa.


Aslında barajla ilgili olarak daha önce çıkmış olan tartışmalarda Ak Parti ihmalkâr davranmayıp doğru bir tavır geliştirerek seçim sisteminde o günlerde bir değişikliğe gitmiş olsaydı bu günlerde yaşanan bu kıytırıktan tartışmalarla zaman kaybedilmiş olunmaz, ülke bu gün bedava bir gerginliğin içine itilmemiş olurdu. Ama kendisinin de işine geldiği için Ak Parti haklı olarak barajın kalkmasıyla ilgili olarak ısrarcı olmadı. İyi mi oldu? Doğrusu ya hiç iyi olmadı. AYM'ye yapılan bu kişisel başvuru küçük de olsa ülkede hiç yoktan yeni bir gerginliğe yol açtı.

Devamını Oku
Recep Akıl

“Herkes haklıdır, kendi baktığı açıdan. Peki, haksız olan kim? Elbette karşımızdaki…”

Bu şekilde düşünmek çözüm mü üretir, yoksa sorun mu?

Her türlü insani duygu karşısındakine de aynen yansır ve onda da aynısının oluşmasına sebep olur.

Devamını Oku
Recep Akıl

Adam denizin içindeki masaya kurduğu çilingir sofrasında bir başına içip, kavuşamadığı sevgilisi için yas tutuyor. Sevgilisi evleniyor o gece. O da buna ağıt düzüyor.

“Meğer biz sevdiğimizi sanırken yanılıyormuşuz. Sözüm ona sevdiğimiz bizi hiç sevmiyormuş. Baksana gidip başkasıyla evlendi. Biz de limana yanaşmayacak gemiye boşuna halat atıyormuşuz.”

Süslü laflar… Ama bu monologda son cümleye ister istemez takılıyor insan.

Devamını Oku
Recep Akıl



Narkozdan ayılıp uyandığımda ilk gördüğüm şey duvardaki saat olmuştu. Hemen ardından da saatin tam altındaki yatakta durmaksızın kıpırdayıp duran, çırpınan hasta… Kadındı. Saçlarında yer yer beyazların bulunması hastanın orta yaşları geçmiş olduğu izlenimini veriyordu.

Bileklerinden yatağın kenarındaki demirlere bağlanmıştı. Sol baş tarafındaki bir makineden çıkan hortum ağzından içeriye doğru gidiyordu ve belli ki onu çok rahatsız ediyordu. Ellerini, kolların hiç durmadan oynatıp ayaklarıyla boşluğa doğru tekmeler atıp durması ondan olmalıydı.

Devamını Oku
Recep Akıl

Memleketin birinde çevresinde iyi bilinmeyen bir genç yaşarmış. Gencin babası evladının bu durumundan çok rahatsızmış ve onu bu kötü yanından kurtarmak için çeşitli çarelere başvurur lâkin pek de başarılı olamazmış.

Yine bir gün baba oğluna bir kutu çivi vermiş ve bahçeyi yoldan ayıran tahta perdeyi gösterip ve demiş ki

- Bak evladım eşinle dostunla tartışıp kavga ettiğin zaman, ya da onlara bir kötülüğün dokunduğunda gel bu tahta perdeye bir çivi çak” demiş.

Devamını Oku
Recep Akıl

Dört tane kelebek bir gün bir ateş görmüşler. Ne olduğunu merak etmişler ama ilk anda ona yaklaşmaya da cesaret edememişler. Lâkin merak bu rahat bırakmıyor, içlerinden biri daha fazla dayanamayıp ataşe doğru biraz yaklaşmış ve görmüş ki ateş onu aydınlatıyor. Merakını gidermenin heyecanıyla arkadaşlarının yanına dönüp edindiği bilgiyi onlara da söylemiş.

–Bu şey aydınlatıcı bir şey…

Fakat bu kadarı diğer üçünün merakını gidermeye yetmemiş. Bu sefer ilk arkadaşlarından cesaret alan içlerinden biri ataşe doğru uçarak biraz daha yaklaşınca bir sıcaklık hissetmiş, korkmuş daha fazla gidemeyip geri dönerek o da arkadaşlarına öğrendiği bu bilgiyi aktarmış.

Devamını Oku
Recep Akıl

Elindeki bastona dayanarak ağır aksak adımlarla ilerleyen yaşlı adama yanından geçen araba hafifçe sürtünce olduğu yere yığılıp kalmıştı.

İhtiyara çarpan kişi durup aceleyle adamı yerden kaldırarak arabaya bindirmiş ve en yakın hastaneye götürdü.

Doktor, yaşlı adamı vücudunda “kırık, çatlak ya da her hangi bir araz var mı?” diyerek röntgene göndermek istemiş fakat amca itiraz ederek iyi olduğunu ve hemen gitmek istediğini söylemiş ama doktor fikrinde ısrar ederek.

Devamını Oku