Recep Akıl Şiirleri - Şair Recep Akıl

Recep Akıl

Bölgede istikrar barış ve huzur en çok kimin işine yarar? Tabi ki Türkiye'nin...

İstikrar ve barış demek birlik ve beraberlik demektir. İstikrar ve barış demek bölgede hayatın normale dönmesi demektir. Normal zamanlarda insanlar işleriyle güçleriyle uğraşırlar, çalışıp kazanır sonra da ihtiyaçları için kazandıklarını harcarlar. Yani alış veriş yaparlar. Bu alışverişten de en çok Türk ekonomisi kazanır. Çünkü Türkiye bölgenin en gelişmiş ekonomik gücüdür.

Peki, savaş kimin işine yarar? Elbette çok uluslu silah tüccarlarının ABD'nin İngiltere'nin, Fransa ve diğer batılı emperyalist devletlerin ve tabi en çok da İsrail'in...

Devamını Oku
Recep Akıl

İslam ülkeleri arasında bir birlikten söz edeceksek eğer öncelikle bu ülkelerin yönetimlerini sorgulamak gerekir. Biliniyor ki İslam ülkelerinin neredeyse tamamı anti demokratik yöntemlere yönetiliyor.

Özellikle Osmanlı İmparatorluğu'ndan kopartıldıktan sonra yapay olarak oluşturulan Ortadoğu'daki Arap devletleri...

Tek bir millet olmasına rağmen İngiliz emperyalizminin böl ve yönet politikası gereğince bir dizi devletçikler haline getirilen Müslüman Arap halkının Osmanlı idaresindeki birliğini kendi aralarındaki çelişkilerden de faydalanarak paramparça ettiler.

Devamını Oku
Recep Akıl

1789 Fransız ihtilâliyle birlikte ortaya çıkan ulusalcılık anlayışı eşyanın tabiatı gereği tabi ki dünyada da ilgi çekecekti ve elbette Osmanlı da bundan vareste kalamazdı.

Nitekim o dönemin bütün çok uluslu imparatorlukları bu milliyetçilik akımlarından etkilendiler. Fakat gerçeği görerek önlemlerini almış kendi etki alanlarındaki uluslara devlet vermişler ama onları tamamen kendi hallerine bırakmamış ve zaten on yıllar boyunca (ve halen) sömürdükleri bu ulusları büyük ölçüde dönüştürmüş oldukları için de bu milliyetçilik akımlarından çok fazla etkilenmemişler ve hatta masraflarından kurtuldukları için kârlı bile çıkmışlardır.

Öte yandan Osmanlı kendi etki alanındaki milletleri sömürmek gibi bir düşünce içinde yönetmediğinden bu milliyetçi akımlar karşısında hazırlıklı değildi ve bu yeni dünya düzeninin oyun kurucuları tarafından desteklenen Osmanlı içindeki bu uluslara karşı yapabileceği çok da fazla bir şey yoktu.

Devamını Oku
Recep Akıl

Bir ürünü boykot etmekle o ürüne zarar veremezsiniz. Ya ne yaparsınız?

Reklamını yaparsınız. Reklamın iyisi kötüsü olmaz" Bir kaç gün boykot edip sonra yeniden eskiye dönülecekse o boykotun ne anlamı var?

Hatta tam tersi boykotunu yaptığınız ürünün, ürünlerin boykot vasıtasıyla yaptığınız reklam sayesinde daha çok tanınmasını ve daha çok tüketiciye ulaşmasını sağlarsınız.

Devamını Oku
Recep Akıl

Kadın metroda feryat ediyor "canlı bomba, canlı bomba!" diye. Bir anda bir panik hali...

Metro durduruluyor millet kendisini dışarı atıyor. Sonra anlaşılıyor ki canlı bomba falan yok. Kadın yanındakinden şüphelenip bağırmış.

İşte asıl provokasyon budur. Hayır, kadının yaptığı değil, vatandaşı böyle bir ruh haline sokmaktır provokasyon. Artık o hale geldik ki her yerde canlı bomba aramaya başladık. Şüphelendiğimiz herkes terörist...

Devamını Oku
Recep Akıl

BAE ile 10 tane resmi anlaşma imzaladık. BAE'li bir yetkili basın toplantısında 10 milyar dolar tutarında bir yatırımdan ve bu miktarın tahsis edildiğinden söz etti.

Bu BAE değil miydi 15 Temmuz darbe girişimini destekleyen? Aynı BAE değil miydi bize karşı Yunanistan'ın yanında yer alan?

Libya'da Hafter'in, Doğu Akdeniz'de bizim karşımızda konumlanmış olan Mısır, İsrail ve diğer ülkelerin, Suriye'de PKK'nın yanında yer alan aynı BAE değil miydi? Vs.

Devamını Oku
Recep Akıl

Hani kış ortasında yaz sebzelerinin pahalılığından şikâyet ediyoruz ya, ne kadar haklı olduğumuzu, kendimize hiç sorduk mu?


Bence hayır… Peki, ne yapıyoruz o zaman? Tabi ki şikâyet ediyoruz.


Devamını Oku
Recep Akıl

Her insan içinde birikenleri dışa vurmak istemiştir, zaman zaman. Söylemek isteyip de söyleyemediklerini bir yerlere karalamak isteğiyle eline kalemi kâğıdı almıştır hayatının bazı dönemlerinde.

Ya ilk gençliğinde bir aşk şiiri olmuştur bu sevgiliye yazılan, ya bir gurbet, ya hasret… Ya da ne bileyim bir ayrılık şiiri…

Kimi zaman da bu yazılanlar şiir değil düz yazı olmuştur ama her ikisinde de niyet aynıdır: Yüreğinde birikenleri dışa vurmak, boşalmak.

Devamını Oku
Recep Akıl


29 KASIM 2012… Bu tarih Filistin için çok önemli ve çok özel bir günü ifade eden bir tarih. Bugün yapılan bir oylamayla Filistin artık Birleşmiş Milletlerde üye olmayan devlet statüsü elde etmiştir. “Üye olmayan devlet.” Toplum değil, devlet! Şimdi sırada Filistin’in resmi olarak tanınması vardır. Bu da çok uzak değildir. Aslında bu oylama ile Filistin’in devlet olması resmi olarak olmasa da Birleşmiş Milletlerde artık kabul edilmiştir. Resmiyet kazanmasına ise sadece bir adım kalmıştır. Sonunda ne olursa olsun bu adım da atılacaktır.

Bu kararın alınmasında Türkiye’nin payı elbette çok büyüktür. Her platformda yerinde diplomatik ataklarla İsrail’e geri adım attırmış olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir kez daha bu Siyonist devlete ağır bir darbe vurulmasına ön ayak olmuştur. Yapılan oylamada görülmüştür ki İsrail’in lehine oy verenler sadece ABD, Kanada ve ABD’nin ekonomik yardımlarıyla hayatiyetlerini sürdüren ABD uydusu adı sanı bilinmeyen bir kaç Orta Amerika ada devletidir. Birleşmiş Milletlere üye olan devletlerin ezici bir çoğunluğu ve hatta hep İsrail’in yanında yer almış olan Fransa bile Filistin lehinde oy kullanmıştır.

Kararın ardından İsrail kasabı Netanyahu “Bu karar hiçbir şeyi değiştirmeyecek,” demiş olsa bile o da biliyor ki gidişat İsrail’in aleyhinedir. İsrail için Davos’ta başbakan Erdoğan’ın çıkışı sonun başlangıcını oluşturmaktadır. Ardından İsrail’in Gazze’ye yardım malzemesi götüren Mavi Marmara gemisine uluslar arası sularda yapmış olduğu saldırı süreci bir adım daha ileriye taşımıştır. Bu hain terörist saldırı İsrail’e uluslar arası arenada büyük bir itibar kaybettirmiştir. Ve elbette bu itibar kaybına Türkiye’nin etkin diplomatik girişimleri büyük katkı sağlamıştır.

Devamını Oku
Recep Akıl

Bugün Siyonist İsrail’in işgali altında bulunan Golan Tepeleri Suriye’ye ait bir toprak parçasıdır. Ülkenin güneyinde yer almaktadır. Golan Tepeleri yaklaşık olarak 1800 km kare bir alanı kaplamaktadır ve Filistin ile 100 km.lik ortak bir sınır çizgisine sahiptir. Zengin su kaynaklarını içinde barındıran Golan Tepeleri, su sıkıntısı içinde olan Siyonist İsrail için hayati bir öneme sahiptir

Golan Tepeleri’nin taşıdığı bu stratejik ve jeopolitik değer sebebiyle Siyonist İsrail’in her zaman üzerinde durduğu bir konu olmuştur. Her ne kadar Siyonist İsrail, Ürdün Nehri batı yakasıyla Gazze Şeridi’nde yaptıklarına benzer biçimde Golan meselesine de aynı şekilde dini bir kılıf uyduramamışsa da bu bölgenin sahip olduğu coğrafi konumunun hassasiyetinden ve burada bulunan içme suyu kaynakları yüzünden Golan’ın “Büyük İsrail” haritasında sürekli olarak yer alması için elinden geleni ardına koymamakta ve bu bölgenin denetimini sürekli olarak elinde bulundurmak istemektedir.

Suriye ile İsrail teknik olarak savaş halinde iki devlettir. Aralarında ateşkes vardır ama barış yoktur. Bu durumda insanın aklına ister istemez bazı sorular geliyor ve bunları sormadan da edemiyor. Meselâ Suriye niçin İsrail’le 45 yıldır bir barış antlaşması yapamamıştır? Neden 45 yıldır işgal altındaki toprakları için ufacık da olsa bir adım atmamış, atamamıştır?

Devamını Oku