Gülün Raksı
çöl mü sandın gece yanan kubbeyi
dilhane bilir hicrana saklı hübbeyi
aşk dediğin vatan, bayrak ve gurbet
figan bilir gülün raks'ında yanmayı.
Dağ kokuyor bu sevda,
Aksanımı yitirdiğim,
Sende, benim bilmediğim ne var.
Bir okyanusun girdabına tutulmuş gibi,
Gözlerin içine çeker.
Gazabımda can çekişen gülüşlerin,
gülüşünü sevdiğim
bir gülüş ; bir kalp, cennetin kapısını açarken,
ertesinde beş bahar getirir diyar-ı Erzurum'a...
Şair olsaydım mavi sulara gülüşünün tınısını yazardım,
Ruhunu kaybetmiş kumsal aşık olurdu...
.........ve deniz üşürdü ıslanmaktan...
Üşürdüm sevgili seni yazmaktan...
Erzurum'da kışlar biter, yaz olur
Çiçek açar karlı dağlar mor olur
Ovasında bölük bölük kaz olur
Gülüşünü türkü etsem söz olur
Zülfünü yakarken iklim ayazı
Şairler yazar, bakma sen onlara Gül Yaprağı'm
Ben severim....
Özdemir AYDIN
gâhi ağladığım, gâhi güldüğüm
güz yaprağıyla acılar süzdüm
hicranı sineye az diye gömdüm
elleri kınalı gül yüzlü gülüm...
eyy derin bakışlım, ince telaşlım
özünde gam keder, yüzünde sürur
çağlar ırmakları gök pınar kurur
azgın nehir gibi bendini vurur
gül ziyane bülbül teganni yurduna.
aşkın girdabında yandı ha yandı
mestane gülüşü kalmış gözlerimde,
ezelden aşina.
bundandır arzularım yarım,
yastığım nemli kayalık.
geceler araf
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!