Bir yürek düşün, hiç açılmamış,
Bir yürek düşün, tadilata uğramamış,
Bir yürek düşün, umutsuzluğa kapılmamış,
Ve bu yürek hala, sensizliğe hiç mi hiç alışmamış.
Artık teslimat günü sanırım,
Bendeki bu emanet yüreğim,
Sabaha karşı bir düş kurdum;
Yalnızlığımın eşliğinde,
Acabalarımın senfonisi çalıyordu.
Belkilerim vardı,
Bir de, bir de sensizliğim.
Ya şair doğmak,
Ya da şair olmak.
Bir şiirin yorgun dizelerinde kaybolmak.
Denizle alay edip
diz boyu sularda boğulmak.
Çoğu kez aşkı anlatıp da
Bir şekil çiz bana...
Bir yazı yaz...
Beni anlat,
Ve seni çiz yanıma.
İçimden bir niyaz,
14 günlük duama!
Hatırlarım çocukluğumu, bir gece yarısı,
Topumla sokakta oynadığımı.
Belki yok idi atım, salıncağım ama,
Ya oyuncak arabam,
Ya tabancam! ..
Kayıplara karıştın, yine bir akşamüstü,
Artık akşamlarımı, sensizliğin bürüdü,
Sessizliğin çığlığı, aldı başın yürüdü,
Beni umuda bir çift, ölümcül göz sürüdü,
İşte o vurucu göz, seninle gitti artık.
Biliyorum sensin...
Kırlarda serazat koşmayı özleyen,
Ceylan misali bir şeysin.
Doğanın bile reddedemediği,
Sen...
Fotoğrafına bakıp, ağladığım günleri,
Hiç unutmadım.
Yaşadığım o senli anıları,
Kimseye anlatmadım.
Geride kalan gerçek sevgini,
Aklımdan atmadım.
Unutulmuşum...
Pislik kokan bir koğuşta.
Arıyorum...
Başak sarısı renklerde bile.
Düşünüyorum...
Nasıl kaybettim diye seni.
Bir sabah gün ağarırken,
Güneşi seyret ve düşün.
Yarın o güneşi göremeyebilirsin,
Hayallerini erteleme sakın!
Bak gidiyorum bağırsan da
Ben de seni terk ediyorum sevsen de
Hep yanında kalırım mı sandın
Hep seni severim mi sandın
Bir de bir de ben vuracağım felek gibi
Arayacaksın arayacaksın o günleri, ben gibi
Yalvaracaksın Allah’a canımı al diye
Ben de sana haykıracağım ...