Tam turnayı gözünden vurdum derken
Arkadan bir sağ kroşe yedim
Dönüp arkama bakınca ne göreyim
Hedefte olan da, kroşeyi atan da bendim
Aynı kalacağız demiştin ayrılırken
Bir ten bir beden
Ebediyete akacağız demiştin
Ölüm bile korkacak bizden
Rüzgarlara bineceğiz demiştin
Kainatı dolaşırken
Binlerce darı ektin yere
Gökyüzüne binlerce minare diktin
Suladın boyunca tarlaları
Sen tarihtin, sen gelecektin
Kitaplar yazdın bin bir dilde
Gülüşüme şiir yaz demiştin
Yazamaz bu el
Senin gülüşün zaten şiir
Şiirden de güzel
Akşamüstü gözlerim kararan güne baktı
Akşamüstü olurken vakit dünkü zamandı
Uzatsam ellerimi güneşi tutacaktı
Oysa o utandı, kızardı akşama aktı
Akşamüstü hislerim hüzünle dalgalandı
Gün doğana dek çaldık arkadaşlarla
Masada rakılı sohbete daldık arkadaşlarla
O gecenin büyüsünde, içinde kaldık arkadaşlarla
Ulaşılmaz sanılan bir âleme vardık arkadaşlarla
Saatler sonsuz, zamanlar bitmez sandık arkadaşlarla
Şişenin dibine, feleğin beline vurduk arkadaşlarla
Bir kurşun önce çıkar
Sonra şaşar
Belki yere düşer
Sonunda seker
Ve adresini bulur
Şefin bageti bir daha şahlandı
Obualar haykırdı
Kemanlar canlandı
Davullar durmadan çaldılar biteviye
Klarnetlerin fısıldadığı andı
Ben sensiz zavallı, sen de bensiz
Ben senle etle tırnak, sen bensiz dümensiz
Varlığında yok olup kavrulunca bedensiz
Sormayın, hülyalara daldığımda nedensiz
Rüzgarlarla salınan hülyalardınız
Gözlerim uzakta aradı sizi
Yakın ateşinizden parçalandı dudaklarım
Ne kadar da kırılgandınız
Tüllerle sarmak isterdim sizi
Bir tutabilseydim ellerinizi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!