Başlar kesildi bedende can yok
Sesler ezildi feryatta fer yok
İzler silindi tarihte yer yok
Ölen öldü kalan canlar kimindir?
Yaşam bozuldu sularda tat yok
Kim zaman karşımdasın
Düşünürsem gönlümdesin
Düşünmesem ömrümdesin
Döndüğümde peşimdesin
Kimi zaman bir yarımsın
Kalplerde yok olmadan önce
Islat dudaklarını kadehlerde
Nemli şarkılar dudaklarından kaysın
Kaysın ki kadehlere dalsın
Mi minörler dibe vururken
Fa majörler üstte kalsın
Sol eliyle burdu kaytan bıyığını
Gözleriyle deli dalgalara baktı
Sol cebinden yokladı çakmağını
Sağ eliyle cigarasını saklayıp yaktı
Göz kırparken emektar deniz feneri
Bir para atıldı havaya
Bir yüzünde tanrı vardı
Diğer tarafında da
Oysa şeytan ne demişti
Tanrı hiç zar atmaz ama
İstanbul’u dinliyorum
Kulaklarımda dozerlerin gıcırtıları
Kayıkhaneler artık sahil yolları
Martılar şaşkın, yollar tozlu dumanlı
İstanbul’u göremiyorum gözlerim kapalı
İşte yaşam böyle akar gider üzülme
Olumlu tarafıyla demlen sen
Yaşamdan bir şeyler almak çok güzel
Daha güzeli bir şeyler verebilmişsen
Esen bahar yeliyse nefesin
Koklayıp kanmak istiyorum
Berrak bir su gibiyse sesin
İçine dalıp yunmak istiyorum
Ateşle yakan bir bedendesin
Orada kalıp yanmak istiyorum
Tatlı hoş bir burukluk
Anılarla birlikte gelen
Taht kuran gönüllerde
Kalbe derinden yerleşen
Geçmişten düşler gözlerde
Gözlerin mi ıslanmış yine?
Dudağında acı bir gülümseme
Bence onu Kaf dağı ardında bırak
Gelmeyecek prensini hiç bekleme
Hüzün kokuyorsun sana yaklaştıkça
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!