İnsan önce kendisine dürüst olmalı
Hangimizin yaşadığı hayat kendisine ait
Yada hangimiz kendi hayatını yaşıyor
Hep gelmeyen bir baharı umut eden kardelenler gibiyiz
Günü kurtarma telaşına yenik
Maskelerle renklendirilmiş hayatlar
Nerede günah işlese bir Adem oğlu
Vebali yakamda
Hayırsızın biri anne kalbini kırmış
Diğer biri karıncayı incitmiş
İncinen ruhum olmuş
Coğrafya kana bulanmış
Hangi yana dönsek kendi ellerimizle ördüğümüz duvarlara tosluyoruz
Pişmanlıklarımız tecrübelerimiz, kırgınlık ve kızgınlıklarımız çamuru ve tuğlası bu duvarların
Sonra
Sabrımızla sınandığımız
Geceler boyu karın ağrısı çeker gibi kıvrandığımız
İçimizdeki iyi niyetleri sinir uçlarından alır gibi ayıplandığımız bu duvarlar
Her kalbin çarpışı aynı,
farklı olan çırpınışıydı.
Duy sessizliğimi
Sessizliğimdeki
Hüznü gör
Kulak ver bu sese
Her şey düzelir bir gün
oturur bütün taşlar yerli yerine
Ansızın biter bütün telaşlar
Deniz bir çakıl taşıyla dalgaya durur
Meltem eser serinletir ruhunu
Beklediğim, özlediğim istediğim buydu dersin.
Amel defterime yazılanları okuyorum bu aralar
Ne çok şey biriktirmişim
Hayal kırıklıklarına karışmış cam kırıkları
Ne yana dönsem acı, keder okunur şakaklarımda
Hayalini kurduğum okyanus ötesi seyahatlere
Kartondan gemilerle yola çıkmışım
Bakmayın egolu güçlü göründüğüme
Doğan Güneşte gözlerim kamaşır
Ay tutulunca efkar çöker ruhuma
Başım Önümde utanırım
Korkuyorum, kırık bir kalbe girmekten
Yıkık bir handa konaklamaktan
Bu günde sensiz uyandım
İnsan varlığına alıştığı gibi yokluğuna alışamıyor yıllar geçsede
Saatleri yıl sayan bir özlemden
Mevsimleri kovalayan bir yalnızlık çıkarabiliyor
Eliyle koymuş gibi bulabildiğine, elmiş gibi yabancılaşıp, hiç olmamış saysada,unutamıyor
Yaşamım bana emanet edilmiş bir sır gibi
Ne tam içine girebildim ne dışında kalabildim
Ne kendime ait hissedebildim ne başkasına verebildim
Issız bir limanda adı sanı belli olmayan bir gemiyi bekler gibiyim
Ne zaman nereye, nasıl gideceği belli olmayan bir gemiyi
Ömrüm bu sırrı korumakla açığa çıkmasın diye çabalamakla geçti
Erzurum'a kar yağıyor
Üstünde ince bir mintan
Ayağında kara lastikler
Delik pantolon cebinde elleri
Küçük tezgahında leblebi tozu
Çifte minarenin önünde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!