Her şey düzelir bir gün
oturur bütün taşlar yerli yerine
Ansızın biter bütün telaşlar
Deniz bir çakıl taşıyla dalgaya durur
Meltem eser serinletir ruhunu
Beklediğim, özlediğim istediğim buydu dersin.
Dalgalı kumral saçları vardı
Akdenizde kıyıya vurur,
Meltem gibi okşardı yüzümü
Hüzünlü kalbime meftun gibiydi
Susardı, konuşmazdı yara sarardı
Uzaktan kokusunu alır gibiyim
Yerim yok, yurdu talan Gazzeli bir çocuğum
Kör bıçağa verilmiş Kurbanlık bir kuzuyum
Hani ilk kıblesiydim İslamın
Kadifeden sesiyle davetiydim Bilalin
Resul tavsiyesi Beyt-i Makdisin
Erken rüyasıydım Selahaddinin
Gidenler değildi
Her gelen bir yanımızı alıp yarım bırakan
Hicrana bağlayan yaralar açan
Hemde kör bıçakla
Öyle acımaklı değil
Gaddarca, defalarca saplamaktan haz alarak
Geldik, soluklandık ve gidiyoruz.
Vuslata ermeden
Umutlar sönük
Hayaller yıkık
Bir arşın bez
Kimine Ah
Gölgende çiçek açmış
Zamansız bir fidanım
Rüzgar vurup savurmuş
Kurumuş bir yaprağım
Zaman Ruhumu yutmuş
Ruhum zamana esir
Katıksız Aşklar yaşandı bitti
Bize işin goy goy kaldı
Gidersen yıkılır bu Kent demiş şair
Yalanını seveyim
Bırak yıkılan kenti bir taş oynadı mı yerinden
Sokaklar kuşlarla dolu cıvıl cıvıl
Bir günaha ilişip doğdu günahsız çocuklar
Kimi şehvetin, kimi servetin
Kimi çaresizliğin,kimi kudretin çocuklarıydı
Yaraları derin, birbirine eş
İsimleri farklıydı
Sevilmemiş çocuklukları boy verdi, büyüdüler
Öyle fütursuzca çekip gitmeleri iyi bilirim,
Islanmış, hırpalanmış
bir damla yağmura hasret kalmış,
Bir kuytuda Unutulmuş,
Üzerine bir avuç toprak çok görülmüş bir halde.
O zaman beni hatırla
Aceleye gelmez yaşamak
Zaten zaman su gibi akışta
Merdivenleri teker teker çıkacak
Bir koşuda ineceksin
Bıkmadan usanmadan
Yaşına başına bakmadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!