Öyle süslü cümleler kurmaya gerek yok aşkı anlatmak için.
Hangi dile, hangi renge bürünürse bürünsün
Her kalbin çaresiz çırpınışıdır aşk
Aşk
Tarife sığmaz, haldan anlamaz
Uslanmaz bir çocuk
Ömürde bir ihtimal...
Aşkın tecellisi hep bedelle ödendi
İbrahimi yakmayan ateş
Ferhatı Küle çevirdi
Nuhu saran tufan
Mecnunu çöle düşürdü
Adem yasak elma ile
Aklımdaki senle ilgili düşünceleri
Mihenk taşına vurmadan, hırpalamadan
Kırk temiz suyla yuydum yıkadım
Bir elbise diktim, giydirdim bedenine
Öyle asude, öyle ulaşılmazdınki
Yıldızlara dokunmak daha kolaydı
Yalazı yakan avuçların dokunur buzdan duvarlarıma
Kokun,
Öldüresiye eser durur sürgün sokaklarıma
Hangi yana dönsem, nereye saklansam
Kendime varırcasına inkar etsem, nafile
Ne yaşarsam yaşayayım, dünde kalma telaşı dokunur arsız yüreğime
Ayırt etmeksizin seviyorum güzel olanı
Erkekte dürüstlük ve onuru
Kadında zerafet ve gururu
Çocukta masumiyeti
Annede şefkati babada gölgeyi
Dostta vefayı, düşmanda mertliği
Aynı Göğün altında
Bir mevsime mahküm yaşamak
Ayın parlaklığı kadar gerçek
Yıldızlar kadar uzak bir ihtimal Sevdan
Açtığın yaralar
Vedasız dosttan kalma hançer
Aynı gökkube altında
Aynı mavilikte aldı rengini gözlerimiz
Aynı güneş yanığı da esmere bağladı tenimiz
Aynı Rüzgardan burnumuza çalındı hasretin kokusu
Aynı gecenin karanlığında sardı ölüm korkusu
Bizi bir yapan iki ruhun
Ayrı hayatların talibi olduk
Aynı gökyüzü örttü üzerimizi
Aynı yıldızlara baktık
Aynı şehrin kasveti çöktü üzerimize
Aynı iskeleden uğurladık birbirimizi
Aynı mekanda ayrı masalarda karşıladık güneşin doğuşunu
Gökten yıldızları ellerimle toplayıp
Saçlarına taç yapmak gibi
Uçuk kaçık hayallerim vardı
Gidişinle deniz yeşile, yeşil güneşe hasret
Serçelerin kanadı kırık
Çiçekler bağ bozumu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!